Bibliosmia

Bibliosmia
@AcemiBilge
Aşkı öğrenmek için mutluluğa değil hasrete,hicrana,firkate, ayrılığa ihtiyacın olduğunu bilmelisin. Aşkın azığı mutluluk değil kederdir, üzüntüdür,elemdir.
Sayfa 95
Reklam
Kimse zahmet ve emekle vuslat hazinesine kavuşmadı; kimse de emeksiz o hazineyi bulmadı. Her koşan avını yakalayamaz. Avını yakalayanlar ise yine koşanlar arasından çıkar. O koşunun sonunda nefessiz kalmak da vardır.
Sayfa 94
--Kanadı yanmış bir pervaneyim ben, ne haddime şahinlik taslamak? --Aşkı pervaneden öğrenmek, şahin olup gönül kuşu avlamaktan yeğ denilmiştir.
Sayfa 94

Reader Follow Recommendations

See All
Dünyadan bir muradı olmayanların derdi de dünyada kalır.
Sayfa 93
Aşk baştan sona sır değil midir zaten efendim? Her kelimenize kalbimiz mezardır.
Sayfa 88
Reklam
Hayat devam eder, zaman geçer, insanlar gider, bazen geri gelmezler, hatıralar kalır...
Sayfa 76
Seni sırf sen olduğun için seviyorum ben. Güzelliğini, tazeliğini,asaletini veya gönlündeki zenginliği kaybetsen yahut bunları senden söküp atsalar bile ben yine seni seviyor olacağım. Seni sevme sebebim sen olduğun içindir.
Sayfa 34
Sevmenin göstergesi sahip olmaktan ziyade sahiplenilmekteydi.
Sayfa 33
Çok seven , kendi sevgisini daima az buluyordu.
Sayfa 27
Aşk sevdiğine bakar,gerisini görmez.
Sayfa 26
Reklam
Eksilen
Öyle yıpranmış ki Bir forması eksik içinden, Sahafa düşmüş bir kitap Gibi sararmış üzüntüsünden. Bir ay doğuyor usul usul Karanlığın göğsüne, Dünden bugüne kendini Biraz daha eksilterek getiren Küsmüş göğüne besbelli Geleceği göremediğinden Taşıyor oysa hüzünlü bitişinde Doğuşunu yeniden
Muska
Üstümde bu ütüsüz gökyüzü, Altımdaki tarazlanmış yol benim Hep yanımdaydı zaten, Kendimi bildim bileli.
Hangisi daha iyidir? Kolay elde edilmiş bir mutluluk mu yoksa insanı yücelten acılar mı?
Dervişin biri işi cefâ olan bir güzele tutulmuştu. Yolu üzerinde bekler, hasretiyle yaşlar dökerdi. Sevgiliden acıyan gözle ufak bir bakış bile göremiyordu. Dervişe dediler ki; "Şu sevdiğin var ya, daima ayyaşlarla , serserilerle beraber, onun sencileyin bir dervişle dostluğu olmaz, ya vazgeç bu sevdâdan yahut dervişliği bırak, onun gibi ol!" Derviş bunu duyunca şu şiiri söyledi: "Sevgiliden beklediğim aşk derdidir benim, başkalarının ondan güzellik ve hoşluk dilemesi gâm değil. O bir aşk ve güzellik gülistânıdır; ondan diken isteyenlerin diken, gül isteyenlerin gül devşirmesine şaşılmaz."
Sayfa 325
Ah mine'l aşk!
Kanadını alevlere yakan pervâne muma şöyle dedi: "Behey divâne, haydi ben âşığım, bana yanmak yaraşır, peki sana ne oluyor, sen neden yanıyorsun?" Mum hem yanıyor, hem cevap veriyordu. O sırada göz yaşları süzülüyor, başından dumanlar tütüyordu: "Bal gibi tatlı sevgili bir yârim vardı, şimdi ondan ayrıyım, ya nasıl yanmayayım? A iddiacı pervâne! Zannımca aşk senin için değil, benim içindir. Çünkü senin ne yanmaya sabrın, ne alevde durmaya kararın var. Kanadın azıcık yandı diye alevin önünden kaçıyorsun. Hâlbuki ben baştan ayağa yanasıya, eriyesiye, tükenesiye kadar sabrediyorum. O hâlde ey başımdaki ateşi görüp de kıskanan pervâne, gel bir de içimde yanan ateşi gör."
Sayfa 313
132 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.