Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kasım

Kasım
@Aerbelo
Özel Eğitim Öğretmenliği Anadolu Üniversitesi
Benim içimde de daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu. Onların yerini alan yenileri ise o sırada tahmin edemeyeceğim yeni üzüntülere ve yeni mutluluklara yol açtılar; buna karşılık eski üzüntülerimi ve mutluluklarımı da şimdi anlamakta güçlük çekiyorum.
Reklam
Çünkü boka batınca o boku hemen biriyle paylaşmak istersin. Başka türlü kurtulamazsın. Önemli olan aşağı yukarı senin kadar batık birini bulmaktır. E malum: Adamın derdi seninkinden az ise dinleyesin gelmez, derdi seninkinden fazlaysa da utanır, konuşmazsın. Dert anlatacak birini bulmak da başka derttir vesselam.
Sayfa 36
Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor.
Sayfa 39

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Milleti o bir yere varamamışlığıyla tanıyıp sevince mutlu hallerini sevemez oluyorum, bir türlü kalbim ısınmıyor.
Sayfa 39 - Yky
Ne harikayım, ne berbat. Kibrit kutularının sırtındaki kelimeyim ben: Vasat.
Sayfa 24 - Yky
Reklam
Anılar bizi saldırıya açık ,acı çekmeye hazır kılar
Artık sözcüklere inanmıyorum sözcükler yanıltıyor beni
Sayfa 26 - Yky
Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum.
Ölüme ölümlüğü yakıştırabilmek için cesetlerle bezedim güzel olan her şeyi.
Kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler.
Reklam
Başka duyguları yakalamak başka insan olmak gibi geliyordu ona.
Sayfa 79 - Yaba
Bütün toplumsal etkileri üzerinden bir ceket gibi çıkarıp attığında ortada kendisi adına ne kalacaktı?
Sayfa 78 - Yaba
İtişe kakışa da olsa yaşıyordu insanlar. Bilinebilirliğin sınırları içinde çaresizce koşuşturan insancıklar, kendi yaşamda kalma uğraşları sırasında birbirlerinin tepelerine biniyorlardı insafsızca. Oysa ne kadar da muhtaçtılar birbirlerine.
Sayfa 98 - Yaba
Belli bir yaştan sonra yalnızlık hissedince insan, korkuya kapılıp eski dostluklara sığınmaya çalışıyor.
Sayfa 21 - Yaba
Aslında hepimiz, içi mermi dolu, gıcır gıcır bir tabancayla başlarız hayata. Sahip olmanın sevinci ve güçlü olmanın gururuyla bir süre kurcalarız orasını burasını. Sonra gerekli gereksiz, zamanlı zamansız çekeriz tetiğini, uçuşan mermilerin nereye gittiğini düşünmeksizin. Silahın hep elimizde olacağını ve mermilerin peş peşe patlayacağını sanırız. Oysa günün birinde tetiği çektiğimizde tabancadan "çılık" diye bir ses gelir. Telaşla tetiğe basmaya devam ederiz, ses değişmez: "çılık, çılık, çılık..." Rastgele sıktığımız mermilerden dolayı içimizi büyük bir pişmanlık, güçsüz kalmış olmaktan dolayı büyük bir çaresizlik kaplar. Bir mermim daha olsaydı diye hayıflanırız.
Sayfa 10 - Yaba
1.146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.