Nur

Ev Kira Şiir Bizim – Adige Batur
İkimiz birden sevinemiyoruz, Gök, kızılken sen Maviyken bulutlar. Ahşap çiçekler ekiyorum, hırsımız kurusun Telaşımı gömüyorum uykuya ömrümün ikindisi. Ama şöyle düşün İkimiz birden üzülebiliyoruz.
Reklam
Arkadaş Z. Özger
kalbim  bir gün elbette sana hükmedeceğim
Ew Got Memo ku tu rabe Zin Hat... Giyana te ye ew be guman Bi rastî u yeqîn hat... Ewqas ku rihê dilê wî kişand Ewqas ku gulav lê reşand. youtu.be/WLVXRz3y4to

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sohrab Sepehri
ben dünyaya konuk olmaya gittim ben hüzün vadisine ben irfan bağına ben bilginin apaydın taraçasına çıktım dinin merdiveninden tırmandım kuşku sokağının taaa sonuna istiğnanın serin havasına ben sevginin ıslak gecesine kadar gittim ben aşkın öbür ucunda birinin görüşüne gittim gittim, gittim taaa kadına hazzın ışığına isteğin sessizliğine yalnızlıkla dolu sese dek.
5,94
“Kötü yönetilen bir ülkenin ilk uğrağı parasını değersizleştirmek, ikincisi savaştır. İkisi de geçici bir refah sağlar ama kalıcı bir yıkım getirir. İkisi de politik ve ekonomik fırsatçıların sığınağıdır.” E.Hemingway
Reklam
No Country for Old Men
İnsan, elinden alınanı geri almaya çalıştıkça elinde kalmış olanları da kaybediyor. Bir süre sonra da yaralarını sarmaktan başka çaresi kalmıyor.
Füruğ Ferruhzad
Tutsak seni istiyorum ve biliyorum asla koynuma almayacağım sen o aydın ve pırıl, pırıl gökyüzüsün ben bu kafeste bir tutsağım kara ve soğuk parmaklıklar ardından gözlerim hasretle bakıyor yüzüne doğru
Reklam
Ahmed Arif
Rüya, bütün çektigimiz. Rüya kahrım, rüya zindan. Nasıl da yılları buldu, Bir mısra boyu maceram... Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, Bilmezler nasıl sevdik, İki yitik hasret, İki parça can. Çatladı yüreği çakmaktaşının, Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde Çağlardır boğulmuş bir su... Ağıyor yeşil.
Sohrab Sepehri
Uzun anlardan sonra Penceremin boz ağacında bir yaprak yeşerdi Ve yeşil bir esinti uyuyan hücrelerimi titretti. Ve ben henüz Tenimin köklerini rüyaların kumlarına sokmamıştım Ki yola çıktım. Uzun anlardan sonra
Jean-Jacques Rousseau
Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “Burası benimdir” diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara “Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz” diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı.
Tolstoy 31 Ekim 1909
Her eylemin öncesi yatan bir sebep olduğu için insanın özgür olmadığını söylerler. Oysa insan her daim şimdinin içinde hareket eder. Ve “şimdi” zamanın dışındadır. Geçmiş ile gelecek arasındaki bir bağdır sadece… Bu sebeple “şimdi”nin içinde insan her zaman özgürdür. Gelecek için endişe etmeyin! Çünkü gelecek diye bir şey yoktur! Sadece “şimdi” vardır. Onun için yaşayın! Ve şimdinin içinde iyiyseniz, sonsuza dek iyisiniz demektir. İnsanlar yalnızca acıyla büyür. Bunun farkında olmak ve başa gelen talihsizliği kabul etmek iyidir. Böylece insan isteyerek sırtlandığı yükleri hafifletir. Yaşamın bedende değil de ruhta olduğunu fark ettiğinizde artık ölüm yoktur. Sadece bedenden kurtuluş vardır. Ruhumuzda ölümün ötesinde bir şeyler görürüz. Zihninizde neyin bedensel olmadığını ayıklayın. O zaman içinizde neyin olumsuz olduğunu anlayacaksınız. Yaşamımızda hoşnut olmama hakkımız yoktur. Yaşamdan hoşnut değilsek bunu kendimizden hoşnut olmamak için bir sebep olarak görmeliyiz.
Geri14
75 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.