''Sevgi görür ama haz kördür. Haz her zaman en yakın olanı ister, çokluk yoluyla hisseder, birinden ötekine geçer, bir hedefi yoktur, sadece arar ve asla doymaz. Sevgi en uzaktakini ister, en iyiyi, doyumu.'' Kırmızı Kitap, Jung
Dönüşümler öyle çabucak olmaz. Suçun büyük bir günah olduğunu yalnızca anlamak hiçbir şey ifade etmez; ondan tamamıyla vazgeçmek gerekir. Bu da o kadar çabuk olmaz.
Günler başkalarının sana karşı duygularını ortaya çıkaracaktır. Sana her yakın olanın seni sevmediğini, her güzel sözün kalpten söylenmiş içten bir söz olmadığını ve her gülümseyişin saf bir sevgiyi ifade etmediğini öğreneceksin.
Halil Cibran
Kitabın eski basımında '"Baba" yazarının on yıldır beklenen romanı. Bütün dünya listelerinde bir numara' yazısını gördüğüm an bence abartıyorlar diye düşünmüştüm ilk. Çünkü birçok yazar kendi başyapıtı sonrasında diğer kitabında ilk başarısının tekrarını ve ününü yakalamakta zorlanmıştır açıkcası. Ama Puzo birkez daha muhteşem bir serüven sunmuş bizlere, karakterler çok orijinel, tek bir sefer bile casino'ya, Las Vegas'a adım atmasan bile o dünyanın içine tümüyle girmiş, her olaya hakim biri olarak çıkıyorsunuz romanın içinden. Puzo, deneyimleyemiceğimiz bir çok heyecan yaşatıyor bizlere ve her romanında yaptığı gibi inanılmaz, çarpıcı bir sonla romanını bitiriyor. Puzoseverler için kaçırılmaması gereken 2. Kitap bence.
Puzo'yla ilk bu kitapta karşılaştım. Nefis bir anlatım, olayların akışkanlığı ve merak uyandırıcılığı nedeniyle evden hiç çıkmadan bir günde bitirdim. Uyarıyorum: yeterince zamanınız yoksa bu kitaba hiç başlamayın, bugün 5 dakika, yarın 10 sayfa okuma şansınız yok bu kitapta. Başladığınız andan itibaren bitmesin isteyeceksiniz.