Abdulkadir Geylani rahimehullah şöyle
demiştir:
"Siz nerede ahiret âlimleri nerede! Ey ilimde ve amelde hainler! Ey Allah'ın ve Rasülünün düşmanları! Ey Allah'ın kullarını kesen kasaplar! Siz apaçık bir zulüm ve münafıklık içerisindesiniz.
Ey âlim taslakları ve zahid geçinenler! Dünyalık kapmak peşinde Valilere, Sultanlar'a daha ne kadar iki yüzlülükle boyun eğeceksiniz? Dünyanın geçici ve aşağılık istekleri için onlara daha ne kadar dalkavukluk edeceksiniz? Şu zamanda yaşayan hükümdarlar ve sizler zulüm çarkını çalıştırmaktasınız."
{Fethul Rabbani s. 243}
Hasan-ı Basri (r.h) der ki:
“İman, süsten ve temenniden ibaret değildir. Ancak iman; kalplerde yerleşen ve amellerde doğrulanıp desteklenendir. Kim hayır söyleyip, hayır amel işlemezse, iman iddiası ondan kabul olunmaz.”
Övülen ve güzel olan şey, Allah ve Rasûlünün sevdiği şeyler için kalbinin hareket etmesidir ki bu da Allah'ın sevdiğini işleme ve yerdiğini terketme sevgisini içerir.