“… Öte yandan acemiliğim ya da aceleciliğim nedeniyle de kitabımın her sayfamın düzeltilmesi gereken pek çok yanlışla dolu olduğunu biliyorum. Senden ricam, okurum, bunları düzeltmendir. Küçük görme bu işi. Ne kadar üst düzey eğitimli ya da yüksek tabakadan birisi olursan ol, kitabım gözünde ne kadar değersiz olursa olsun, rica ediyorum senden, yap bunu; hakkında görüş bildirmeye değmeyecek kadar önemsiz bulsan da kitabımı, yap. Ve sen, yüksek tabakadan olmadığı gibi üst düzey bir eğitimden de geçmemiş, halktan okurum, sen de kendini bana bir şey öğretebilecek yoksun biri gibi görme. Şu dünyada yaşayan, başka insanlarla bir araya gelip konuşan, görüşen herkes, başkalarının göremediği bir şeyleri görmüş, başkalarının bilmediği bir şeyleri öğrenmiş olabilir. Onun için beni görüşlerinden, düşüncelerinden yoksun bırakma. Dikkatle okuyacak olursan, kitabımda eleştireceğin, üzerine bir şeyler söylemek isteyeceğin nice şey bulacaksındır, eminim. …”