Will kurt adamlara, eğlenmeye yaklaşan bir duyguyla baktı. Kaybettiklerinden sonra onu gerçekten incitebileceklerini mi sanıyorlardı? Kaybettiği, beş yıldır mutlak doğrusu olan şeydi. Jem ve Will. Will ve Jem. Will Herondale yaşıyor, o halde James Carstairs de yaşıyor. Quod erat demonstrandum. Will kolunu ya da bacağını kaybetmenin canını yakacağını düşündü ama hayatının merkezi gerçeğini kaybetmek ona öldürücü geliyordu.
"Pis ilaçlar ve iğrenç yalanlar," dedi Will kelimeleri uzata uzata. "Evet, kulağa pek sıhhi gelmiyor. Ama söyleyin bana, kurt adamların banyo yapmak yerine yılda bir kez kendilerini yaladıkları doğru mu? Yoksa birbirinizi mi yalıyorsunuz? Çünkü ben öyle duydum."
Gömleğini kavrayan el gerildi. "Bize karşı daha saygılı olsan iyi olur, Gölge Avcısı!"
"Hayır," dedi Will. "Hiç sanmıyorum!"
"Senin hakkında çok şey duyduk, Will Herondale," dedi diğer kurt adamlardan biri. "Sürekli Aşağıdünyalılar'dan yardım istiyormuş, karşılarında sürünüyormuşsun. Şimdi de süründüğünü görmek istiyoruz."
"O zaman dizimden aşağısını kesmeniz gerekecek." "Bu," dedi Will'i tutan kurt adam, "ayarlanabilir."
"Senin yerin benim yanım," dedi Jem. "Daima da öyle olacak."
"Ne demek istiyorsun?"
Jem birden kıpkırmızı oldu. "Yani," dedi, "Tessa Gray, acaba bana karım olma onurunu bahşeder misin?"
Kendini beğenmişlik Herondale erkeklerinin DNA'sında var
Başını iki yana salladı. "Hiçbir şey anlamıyorum."
"Nasıl anlamazsın?" Oğlan kitapları işaret etti. "Bir sürü roman okumuşsun. Seni kurtarmak için burada olduğum açık. Şövalye Galahad gibi görünmüyor muyum?" Dramatik bir tavırla kolunu havaya kaldırdı. "On kişinin gücündeyim çünkü kalbim saf ve-"
Evin içinden gelen gürültüler duyuldu.