Üstad mağrur tavırları ile dinleyicilere döndü. Dili düğümlenmiş, nefes alışverişleri seyrekleşmişti. Yüreğinin çığlıklarını dudaklarını ısırarak susturmaya çalışıyordu. Bir an duraksadı, başını kaldırdı. Dudakları aralandı. Sesi çocuk gibi ince, tiz , ağlamaklı tondan çıkıyordu. Sadece şu kelimeler döküldü ince dudaklarından
"İnsanlığın, insanlığa ihtiyacı var"