ey sevgili!
Hâlâ çeşme başında ela bakışlarını yaşıyorum.
Hani seninle tek kelime etmeden,
Gözlerimizle zamanı doldurup söyleştiğimiz o an.
Hani bir saniyesi bir yıla bedel bakışların...
Sen bakarken galiba fark etmedin ama o tek bakışın,
İçinde haylleri aşan bir cennet saklıydı.
Sana bir sözüm vardı ey sevgili!
Güneşe çıkan merdivenleri beraber tırmanacaktık.
Yanacaktık birlikte doya doya...
Ateşi ciğerimize çekerken,
Kalbimiz vuslatın tadını çıkartacaktı.
Güneşin bütün bahçelerini gezecektik birlikte.
Ateşten imzamızı atacaktık alevlerin gölgesinden,
Ağaçların gövdesine.
Bir tur atacaktık zamanın kıyısında.
Yoldan geçene anlatacaktık kurulmamış hayallerimizi.
Şimdi dar sokaklarda zemheriyi yaşıyorum.
Kalbim bir türlü baharı göremeyen kelebek gibi.
Ve sen ey sevgili!
Yoksun artık en son emanet ettiğim bakışlarda!
Ben yorgun, sen kayıp!