Ezgi Kumbay Uğraç

212 syf.
8/10 puan verdi
Celil Sadık’ın kalemini ne kadar sevdiğimi yakın çevremde herkes bilir. Fakat bu kitap çok güzel olsa da okurken sürekli bana Agatha Toromanoff’un Sanat Tarihinde Âşıklar kitabını hatırlattı. Sanki tekrar bir kitap okuyor hissiyle okudum ve çok fazla değişik bilgiye de ulaşamadım. Ha bunu bile bile yine de okur muydum? Tabi ki okurdum. Dedim ya kesinlikle Celil Sadık’ın kaleminin yeri bende başka. Ama iki kitabı da okumadıysanız bunu tercih edin derim. Baskıyla ilgili söylemek istediğim de resimler bana biraz koyu geldi. Öyle çok detay var ki incelerken görmekte zorlandım. Biraz daha açık renkli basmalılardı diye düşünüyorum. Bu konuda da diğer kitap bir tık önde diyebilirim. Sonundaki Frida ile ilgili bölümü de çok sevdim ama en en sevdiğim bölüm de QR kod ile tasarlanan bölümdü. Her sanat kitabına kesinlikle konmalı.
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
Tanzimat Edebiyatına ait en önemli eserlerden biri olarak gösterilen Zehra, Nabizade Nâzım’a ait bir eser. Aslında eleştirilecek bir çok nokta var ama yazar daha hayatının baharındayken bu kitap yayınlanamadan vefat ediyor. Belki yaşasaydı çok daha güzel eserler yazabilirdi. Bu sebeple de çok eleştirmekten yana değilim. Öncelikle kitabın adı Zehra değil de Suphi olsa sanki daha iyi olurmuş. Çünkü genel olarak Suphi hakkında yazılmış. Kitap Zehra ile başlıyor, Zehra ile bitiyor bu çok güzel bir ayrıntı ama yüzde seksen Suphi anlatılıyor diyebiliriz. Zehra ve Suphi çifti kaç kişinin hayatını alt üst ediyor valla sabah programlarından kalır yanı yoktu hikayenin. Hiçbir karakteri sevmedim, hepsi kendi özünde kötü insanlardı ve istisnasız hepsi ektiğini biçti. Yıllar önce yazılmış bu eser, aslında insanların hiç değişmediğini, günümüzde değil de geçmişte de ahlaki bozulmalar olduğunu gösteriyor. Kadınların para meraklısı, erkeklerin de kadın peşinde koşan şehvet düşkünü olduklarını sürekli vurguluyor. Okurken devamlı bir kişi de düzgün çıksaydı diyorsunuz ama maalesef gerçekleşmiyor. Aslında değişik bir yazım stiliyle ve garip karakterlerle dolu bir eser olduğu için okunmalı, fikir sahibi olunmalı. Açıkça belirtemiyorum okumayanlarınız var diye ama kitabın sonuna doğru yaşanan bir olay, günümüz kadın cinayetlerini hatırlattı bana ve çok rahatsız ediciydi…
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201911,4bin okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
Erlend Loe’nun kaleme aldığı Doppler kitabının devamı Volvo Kamyonlar. Doppler, 3 kitaplık bir seri ama biz Bildiğimiz Dünyanın Sonu adlı 3. Kitabı dilimize 2. Kitap olan Volvo Kamyonlardan önce çevrildiği için 2. Kitap olarak bilip öyle okuduk. Gerçi arada kaybettiğimiz bir şey yokmuş. Direk devam kitabı hissi veriyordu. Şimdi Volvo Kamyonları okuyunca da rahatsız olmadım. Baş karakterimiz Doppler’e ait bambaşka çılgın bir macera. Ben bu yazarın dilini de anlatım tarzını da çok seviyorum. Hatta bu kitapta karakterlerden ve ana akıştan ara ara kopup, karakterler ve kendi hakkında eleştirel yazılara da yer vermiş. Hoşuma gitti açıkçası. Diğer iki kitaptan farklı bir tarz denemiş.
Volvo Kamyonlar
Volvo KamyonlarErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 2021772 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
32 syf.
·
Puan vermedi
Bazı çizimlere dikkatli bakınca insan etkileniyor. Aslında mesaj içeren ama içermiyormuş gibi görünen gizli güçlere sahip bir çocuk kitabı. Aslında 32 sayfa ama çizimler öyle detaylı ve güzel ki, tekrar tekrar bakılıp üzerinde düşünülebilir.
Kayıp Şey
Kayıp ŞeyShaun Tan · İthaki Yayınları · 2012140 okunma
103 syf.
2/10 puan verdi
Dostoyevski’yi çok ama çok sevdiğim için, onun hatrına 2 puan veriyorum kitaba. Kesinlikle bir bakit kaybıydı. Anlatım kopuk kopuk, anlamsız cümleler, gereksiz bilgiler, vs. Çeviri mi çok kötüydü yazar mı çok kötüydü anlam veremedim. Bence okunmasa da olur…
Fyodor Dostoyevski
Fyodor DostoyevskiAndré Suarès · Gerekli Şeyler · 201926 okunma
Reklam
Reklam
125 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.