Aşağıdaki alıntının aynısı daha önce paylaşılmış lakin o kadar muhteşem ki tekrar tekrar paylaşılmalı, yorumlanmalı, okunmalı...
''İlk karşına çıkanla tartışma; yalnızca iyi tanıdığın, saçmasapan şeyleri savunmayacak kadar anlama yetisine sahip olduğunu düşündüğün ve utanılacak durumlara düşmeyeceğini bildiğin kişilerle tartış; otoritenin dikte ettiklerine göre değil, nedenlere, gerekçelere dayanarak tartışmayı bilenlerle; sunulan nedenleri dinleyip dikkate alanlarla; ve nihayet, gerçeğe değer veren, karşı tarafın ağzından bile olsa iyi nedenleri memnuniyetle dinleyen ve doğruyu karşı taraf söylediğinde, yani kendisi haksız olduğunda da bunu hazmedebilecek kadar adalet duygusuna sahip olanlarla tartış. Demek ki yüz kişi içinde tartışmaya layık bir kişi bile zor çıkar. Geri kalanı ise bırakın ne isterlerse onu konuşsunlar, çünkü desipere est juris gentium (budalalık insan hakkıdır); Aristoteles''
Aile-saadeti stratejisinin en basit biçimini anlatacağım. Dişi erkeği inceler ve sadakat ve evcillik işaretleri arar. Erkek topluluklarında sadık koca olma eğilimi değişkenlik gösterecektir. Dişiler bu gibi nitelikleri önceden tanıyabilseler, onlara sahip erkekleri seçerek kendilerine yarar sağlayabilirlerdi. Bunu yapmanın bir yolu da, bir süre elde edilmesi güç dişiyi oynamaktır:
Nazlı dişi...
Dişi sonunda rıza gösterene dek beklemeye sabrı olmayan erkek, üzerine bahse girilebilecek kadar sadık bir eş olmayacaktır. Uzun bir nişanlılık dönemi konusunda ısrar eden dişi, sıradan talipleri ayıklar ve sonunda, sadık ve sebatkâr olma niteliklerini kanıtlamış erkekle çiftleşir. Dişilerin naz yapması aslında hayvanlarda çok yaygındır; uzatmalı flört ve nişanlılık dönemleri de öyle... Daha önce de gördüğümüz gibi, erkek de uzun bir nişanlılık döneminden yarar sağlayacaktır; aksi takdirde başka bir erkeğin çocuğunun bakımını üstlenmek tehlikesi vardır.
"Rus ordusunda, müslüman Tatar askerleri de vardı. Onlar Türkleri kardeş olarak görüyorlardı. Esirlere dostça davranıp teskin etmeye çalışıyor, karınlarını doyuruyor, sigara ikram ediyorlardı. En önemlisi de onları Ermeni kökenli askerlerin saldırılarına karşı koruyorlardı.
Osmanlı Devleti'nin protestosunun Kızılhaç vasıtası Rus hükümetine ulaşması üzerine Rusya İmparatorluğu Ulaştırma ve Sağlık İşleri Yüksek Komiseri Prens Oldenburg'un verdiği bir emirle Türk savaş esirlerinin yakınlarında ve muhafızlığında Ermeni askerinin bulundurulması yasaklandı. ... bütün Ermeni askerler uzaklaştırıldı."