Okuduğum ilk Hakan Bıçakçı kitabıydı. Kalemi bana oldukça farklı geldi. Kısa kısa ölülerden oluşan bir kitap ve öyküleri de çeşitli bölümler altında toplanmış. Her bölüm hakkını veren cinstendi. Özellikle "Kaçan Uykular" ve "Kabusların Yorumu" en zor okuduğum kısımlardı. Beni gerçekten gerdi ve uykumu da kaçırdı açıkcası. İçinde hem hayatın tam en içinden öyküler var ve bambaşka yazılmışlar. Değişik kalemler seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
Böyle bir sonla karşılacağımızı anlamıştım aslında... Ama neden... Neden demem de hiç olmadı gerçi, sebebi açık fakat canım Martin. Çok sevdim anlattıklarını London, çok ısındım sana. Hevesle bakacağım diğer kitaplarına da.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392.3k okunma
Ah sevgili Dorian. Ne şeytanmışsında haberimiz yokmuş! İpucu vermeden nasıl bir inceleme(!) yazabilirim bilmiyorum. Klasiklere inceleme yazılmalı mı onu da bilmiyorum gerçi.
Adından asla hissetmeyeceğiniz bir şey varsa o da bu kitabın dehşet verici bir kitap olduğudur. Aynı zamanda kitapta yer alan çok uzun diyaloglar bulunuyor. Bu diyaloglar sizi hemen hemen her türlü konuda uzun uzadıya düşünmeye sevk ediyor. Edebi açıdan doyuma ulaşabileceğiniz bir kitap. Dehşete düşmek ve gerilmek istiyorsanız mutlaka okuyun. Ayrıca tabiki filmi hatta filmleri çekilmiş. Henüz izlemedim fakat fragmanlara şöyle bir bakmam bile hayal kırıklığı yaşamama yetti. Doriandan bahsediyoruz. Seçtiğiniz oyuncular bunlar mı gerçekten! Şaka gibisiniz. Lütfen filme veya karakterin fotoğraflarına bakmadan okuyun. Okuyun ki Dorian'ın o ihtişamlı güzelliği ve kibirli ruhu sizi sizden alıp götürsün. Hala dehşet içerisindeyim. Hayret bir şey ya!
Kitabı günler önce okumaya başlamış olsam da bugün 36. Sayfadan son sayfaya ivedilikle geldim. Kinsella'nın yine döktürdüğü bir eserdi. Bu kadın kesinlikle romantik-komedi roman kraliçesi. Rakip tanımıyorum. Bir "bir milyoncu" dükkanına sahip aileyi tanıyoruz. Film ve dizilerde yan karakterlere detaylı olarak girilmesine alışkınız fakat romanlarda bu sık rastladığım bir olgu değildi. Kitabımızda neredeyse tüm karakterleri detaylı olarak tanıyoruz ve aslında yaşamlarımızın tam ortasından kesitlerle karşı karşıya kalıyoruz. Son yıllarda yazdığı romanları daha gerçekçi ve hayatın daha içinden olmasının yanı sıra, bu tür kitabı okuma sebebimiz olan o "midemizde kelebekler uçuşması" hissi de yaşatılmıştı. Hele artık tamam kavuştular dediğim an şak! Ufacık bir yanlış anlaşılmanın çığ gibi büyüdüğü ve çiftin belki de en çok birbirine ihtiyaç duyduğu an yaşadıkları kopma bende "tamam. Hakkaten gerçek hayat." hissini perçinledi. Her kinsella romanında olduğu gibi sesli kahkaha, hüngür hüngür ağlama, sinirden kitabı fırlatma ve son kelimenin ardından kitabı bağrına basarak kapağını öpme ritüelini yaşadım. Size önerim hayattaki zor anlarınıza saklamanız. Hep yaparım. Zor bir anda ya da depresyondaysam hemen okumadığım bir kinsella kitabını okurum ve daha iyi hissettirir. Üstek çikolatadan alacağım anlık 300 kalorinin de önüne geçmiş olurum.
en sevdiğim öykü. Öyle çok severim ki bu kitabı, sevdiğim herkese hediye ettim. Bu hayranlığımın sebebi aslında şaşkınlığım. Hikayemizde öyle bir sevgi var ki! Yaygaralar koparmadan, sessiz bir şekilde, bir psikolojik savaşla yapılan bir hatadan döndürmek... Okurken gerçekten gerildiğiniz, korkunun ne olduğunu yeniden düşüneceğiniz bir kitap... Ben adama çok şaşırdım sonunda.. Bu kadar incelikli bir plan... Sadece sevgiden! Kesinlikle okumalısınız.
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103.7k okunma
