İnsanın kendisi biriciktir ve çocukların yaşayacağı yerler sanal ortamlar değil yeryüzüdür. Ağaçların arasında koşup oynamaktır. Deftere yazmak ve yazdıklarını canlandırmak bir hayal sonucudur ama hissetmek hayalin kendisidir.
Yapayalnış örülmüş bir hırka gitmişim yıllardır, onunla ısınmaya çalışmışım gibi hissediyorum kendimi. Babam anlattıklarıyla o hırka ın bütün ilmeklerini söktü. Çırılçıplak kaldım.
Bu yıl öğrendiğim şeylerden biri de bu. Hayatın paramparça olabilir, hatta büyük bir patlama bile yaşayabilirsin, ama sen yine de olduğun gibi kalırsın. Hatta belki kendini geliştirirsin. Ben her zaman bir yerlere zamanında yetişen bir kadın oldum.
Hayatının değiştiği günü düşündü ve Sevginin de bir raf ömrü, hemencik geçen ve herşeyin bozulmasına sebep olan bir son kullanma tarihinin olduğunu öğrendiği bir gün vardı.
Zorluyordu yaşamı. İte kaka. Mış gibi yapa yapa. Mutluymuş gibi. Oluyormuş gibi. Etrafındakiler kafiymiş gibi. Daha ne istesinmiş gibi. Şükürler olsunmuş gibi. Kabullenemedi hiçbir şey yokmuş gibi. Ağzını açsa şikayet üstüne şikayet..."
Bilmezlerdi ki kelimeler, kokular, şarkılar sırlıydı. Ve biz severek tılsımlardık neyi çok istersek. Ruhun ışığında aydınlanırdı gizler, sadece suyun üstünü görenler buna inanmazdı.