"Vatan" kurulmaz, "devlet" kurulur. Vatan, insanların üzerinde yaşamak için çaba gösterdikleri toprak parçasıdır. Bu vatan üzerinde yaşama çabalarından birisi de devlet kurmaktır. Yani vatan somut, devlet soyuttur. Bunu netleştirdikten sonra, şunu anlamanız lazım; evet devletler, kurumlar vasıtası ile varlıklarını sürdürürler. Hiçbir kurum sahibi olmayan, hiçbir kurumla ilişkisi olmayan devlet gösterin bana. Büyük ihtimalle göstereceğiniz örnek; ya bir kabile olacaktır, ya da adı şu anda aklıma gelmeyen Belçika'daki gibi yapılar(ama onlar da Belçika'ya bağlıdır). "Kurum" olayı da anlaşıldıysa, gelelim kişilere: Evet devletleri kişiler kurar. Siz böyle 'Osmanlıyı da o mu kurmuş?' gibi mantıksız mantığa dayanmaya devam edecekseniz bu vatan üzerinde kurulmuş ilk devlete kadar gideriz. Hititlerle filan uğraşmayalım isterseniz. Aaa yok atalarımızın kurduğu ilk devletlere gideceksek, onlarda da dini filan kusurlar bulursunuz. Benim için hava hoş; ben hepsini tarihsel açıdan normal ve sevilebilir karşılıyorum. Ama günümüze geldiğimizde şunu anlamamız gerekiyor ki; gelmiş geçmiş herşeyi göz önünde bulundurarak yanlış yaptıklarımızı düzeltmeye calışmalı, doğru yaptıklarımızı geliştirmeliyiz. İnsanların yaşamını daha "katlanılabilir" kılmalıyız. Ecdad-mecdad, din-min, ot-çiçek diye kimsenin kandırılmadan "düzgün" yaşamasını sağlamalıyız. İşte Sevgili Atatürk bunu yapmaya çalışmıştır. Biz sevenler, onu bu yüzden çok seviyoruz ve kâbul ediyorum bazen abartılı şeyler söylüyoruz. Ama bu ortada olan gerçeği değiştirmiyor tabi... Siz bu dediklerim çerçevesinde bana katılmıyor olabilirsiniz. Ama zaten daha vatan-devlet kavramlarını birbirine karıştırarak konuştuğunuzu gördüğüm için diyebilirim ki; ya çok gençsiniz ve tek yönlü okumadan başka okuma yapmamışsınız ya da çevreniz sizi bu "zihin kapama" konusunda epeyce yalıtmış ve karşı tarafta bir "öcü" olduğu konusunda tembihlemiş. Her durumda da önünüzde epey yol var, umarım dirayetli olursunuz da "öğrenirsiniz", öğrenemeseniz de "anlarsınız". Yoksa zaten her böyle günde, "banene banene benim atam diyil!", "olmasa da olurdum kesin breeeh!" diyip duracaksınız, geçmiş olsun. Eh zaten saygı değer okuyucu, bizim bunları zaten bu anlamda söylemediğimizi anlayıverin artık. Bilim filan ilerledi... Bakın meselâ; anne-babanız başka bir gün sizi yapsalardı veya sizi yaparken konumları azıcık farklı olsaydı, zaten siz, siz olmayacaktınız. Kısacası zaten bu olmak-olmamak o anlamda değil... Ama malesef bunu anlamak için biraz bir şeyler bilmeniz gerekiyor. Cevabınızı merak etmiyorum, yazmazsanız sevinirim. Ben çok konuştum bu konuları, sizin cevaplarınızı ezbere biliyorum. Mümkün olduğunca kişiye ulaşmak için yazdım. Ulaştıklarım bana ulaşmasın;)