Nisa

Dün onun kalbi öyle mutluluk doluydu ki, bana karşı kalbinde o kadar iyilik vardı ki... Bana nasıl da kur yapıyor, nasıl da şefkat gösteriyordu. Kalbimi cesareendirip bana nasıl da sevgi göstermişti! Mutluluktan ne çok cilve! Bense bunları gerçek sandım, ben sandım ki o... Fakat aman Tanrım! Bunları nasıl düşünebildim? Bu kadar kör nasıl olabildim? Hayalini kurduğum her şey başka biri tarafından fethedilmişti bile, hiçbiri bana ait değildi.
Reklam
Hayalperestimiz de yanıp sönen hayallerinin küllerini didik didik arasa da nafile. O küllerin arasında tekrar alevlenecek bir kıvılcım, eski hayalleri gibi gönlünü titretecek, gözünden yaş gelene kadar duygulandıracak, ona çekici gelecek, ruhuna dokunacak ve buz kesilen kalbinin tekrar ısınmasını sağlayacak bir şeyler arasa da nafile. Ne duruma düştüm bilir misiniz Nastenka? Artık, eski hayallerimin yıldönümlerini kutlamak zorunda kalıyorum.
Kendine ait bir köşe ve hep yanında kalıp kış akşamları, söylediklerini dinleyecek tatlı bir canlı, güzel gözlerini ve minik ağzını şaşkınlıkla açarak, tıpkı şu an sizin beni dinlediğiniz gibi, benim sevimli meleğimin dinlemesini düşler...

Reader Follow Recommendations

See All
Sizi bütün gece hayal ederim, bütün hafta, tüm yıl! Yarın, buraya mutlaka geleceğim; aynı gün aynı saatte aynı yere geleceğim ve dün yaşadıklarımı düşünerek mutlu olacağım.
"Bu düşünceli ve kederli gözlerin bu kadar parlamasını sağlayan güç nedir? Bu çökük ve solgun yanaklara kan, nerden geldi? Bu narin yüz hatlarını tutkuyla yıkayan nedir? Göğsü neden böyle her nefesle inip kalkar oldu? Bu zavallı kızın yüzüne güç, hayat ve güzelliği getirerek yüzünü gülümseyle aydınlatan, ışıl ışıl kahkahalarla süsleyen kim? Bir anlık çiçek açan bu güzelliği sevebilecek zamanı bulamadıgınıza üzülürsünüz.
Reklam
Reklam
Geri15
90 öğeden 76 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.