Merhaba
Kitabı bir solukta sabırsızlıkla okudum.
İvan ilyiç'in hikayesi bize yaşamımızı tekrar tekrar sorgulamaya zorluyor.
İyi bir okul, iyi bir iş, para,güç başarıyla dolu bir hayat.ve her insanın düşündüğünde bir hayatta olması gereken her şey vardı... İyi bir çevresi, arkadaşları, ailesi ama İvan İlyiç son günlerinde durmadan sorguluyordu yaşamını! gerçekten yaşamam gereken hayat bunu diye.
Peki, eksik olan neydi?
Olması gereken hayat neydi? nasıl bir hayat yaşamamız gerekiyor diye sormaya sevk ediyor bizi.
Ölüm gelip çattığında biz kendimize hangi sorular soracağız?
Gerçekten anlamlı bir hayat yaşıyor muyum?
Dünyaya bir daha gelsem aynı kişi olmak ister miydim? aynı hayatı yaşamak ister miydim? gibi bir sürü soruyla doluyor insanın Zihni.
Güzel yaşamının en iyi anılarını seçip ayırmaya başladı zihninde. fakat tuhaftır bir zamanlar çok güzel bulduğu anların hiçbiri artık öyle gelmiyordu. Çocukluğuna dair ilk anıları dışında hiçbiri. Çocukluğunda, şu anda ye niden yaşayacak olsa yine güzel bulacağı gerçekten hoş seyler vardı. Ama o hoşluğu yaşamış adam artık yoktu: Bütün bunlar bir başkasının anılarıydı sanki. Sonucunda şimdiki kendisini var edecek, bugünkü Ivan Ilyiç'i oluşturacak şey başladığı anda, bir zamanlar onu çok mutlu eden, güzel diye nitelendirdiği her şey toz gibi dağılıp gidiyor, hiçe dönüşüyor, hatta çoğunlukla bayağılaşıyordu/ Çocukluğunu ne kadar geride bırakıp bugüne ne kadar yaklaşırsa, sevinçleri de o kadar değersizleşip kuşkulu bir hal alıyordu.