Son dönemde okuduğum bilgi verici/kurgusal olmayan kitaplar nedense hep bir hayal kırılığı oluşturdu bende. Sanırım para kazanma kaygısı ön planda oluyor bu kitaplarda. Yanlış düşünüyor da olabilirim lakin hiç de öyle dolu dolu bir kitap değildi.
Tek aktarmak istediği ileti: "Çocuğunuza ağladığı için kızmayın, hatta ağlamıyorsa ağlamasına teşvik edin. Ağlamak gerekli hatta zorunludur. Yararlıdır." Zaten ilk bölümde uzun uzadıya bilimsel kanıtları ve yaşamdan örneklerle beraber ağlamanın önemine vurgu yapılmış. O kısmı beğendim, lakin sonraki bölümler çok uydurma olmuş, ortaya karışık bir şey olmuş. Kardeş rekabeti, üvey kardeş, cinsel istismar, çocuklarda oyunun önemi, çocuklarda yeme bozuklukları, davranış bozuklukları, hiperaktivite, çocuklara ölüm nasıl anlatılmalı... gibi her biri kendi içinde uzun uzun anlatılması gereken konular tadımlık bahsedilmiş. Hepsi de "Çocuğunuzu kucağınıza alın sessizce ağlamasının bitmesini bekeleyin." ile bitiyor.
Bir parantezde Doğan Kitap'a açalım, bu ne kadar göz yoran bir yazı tipidir. Bu yazı tipinden vazgeçin, font kalınlığını artırın. Okurken gözüm kanadı resmen.
"Sen de hiçbir şeyi beğenmiyorsun kardeşim, her şeyi eleştiriyorsun! " diyenler için son sözüm: Çocuğunuzun ağlamasına izin verin, hatta ağlamıyorsa teşvik edin, sonra komiklikler yapın onu güldürün.
....anne baba koydukları kısıtlamaların nedenini açıklayarak çocuğu mantığına seslenen bir disiplin yöntemi uyguluyorsa, çocukların düşünme yetenekleri gelişir.
Ağlamanın anlamı ve amacı büyük ölçüde yanlış anlaşılmıştır. Ağlamayı acı çekmekle özdeşleştiren bir kültürel anlayış vardır ve anne babalar çocuklarının ağlamayı kestiğinde daha iyi hissedeceğine inandırılmıştır. Gerçekte tam tersi doğrudur: Ağlamak acı çekmekten kurtulma sürecidir ve çocuklar gözyaşı dökme özgürlüğüne kavuşmadıkça kendilerini daha iyi hissetmezler.
Çocuklar hata yaptıklarında ilk suçlananlar anne babalardır, ama başarılı yetişkinler olduklarında teşekkür edinen ve kutlananlar anne babalar değildir.
Bütün anne babalar çocuklaıyla derin, anlamlı ilişkiler kurmayı, onlara mümkün olan en iyi koşulları sunmayı ister, ama toplumumuz anne babaları desteklemediği için bunu başarmak oldukça zordur.
Elbette bu yazacaklarım neredeyse 1 yılda okuyup bitirebildiğim bir kitap için yanlış yorumlar içerebilir. Benim kendi görüşlerimdir.
Bir müslüman olarak belirtmeliyim ki kitabın başlangıcı iyiydi. Higgs Bozonu, Big Ban, Hücre yapısı, Tıp gibi konularda Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle desteklemesini beğendim. Bazı konularda aydınlanır
...Müslüman olduğunu düşünen her nefs için ilk gereklilik Yüce Allah'ın kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i anlayacağı dilde okumasıdır. Fakat birçok kişi Kur'an'ı okumadığı halde sadece duyduklarıyla fikir sahibi olarak bir din yaşamaktadır. Eğer bir insan Müslüman olmak istiyorsa öncelikle gerekli olan şey dinin bilgi kaynağı olan Kur'an-o Kerim'in okunması ve üzerine akıl edilmesidir.