Bazen düşünürüm, ne kadar garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikâyet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?
Celal Hoca'nın okuduğum ilk kitabı. Köşe yazılarından oluşuyor. Dolayısıyla bir örgü yok, farklı farklı konulardan bahsediyor hoca. Genellikle eğitim, bilim çevresinde dönüyor bu konular. TSK'ya da bolca değinmiş. Eğitim, siyaset konusundaki çoğu görüşüne katılıyorum hocanın, ancak katılmadığım noktalar da var tabii ki. Bir de üslup hafiften böyle azarlar gibi. Okudukça yaramazlık yapan çocuk gibi hissettim kendimi. Hoca üstten bakar gibi fırçalamış çoğu zaman. Ancak çoğu zaman da haklı tabii, bunu da atlamamak gerek.
Aptalı TanımakCelal Şengör · Ka Kitap · 20151,847 okunma
Şermin Yaşar'ı ilk defa okudum ve çok beğendim. Dilini çok sevdim özellikle. Hem sade hem akıcı hem de kuvvetli. İçerisinde kısa kısa öyküler olan bir kitap bu ve her öykü çok gerçek. Hikayeler o kadar bizden, o kadar içimizden ki. Çekirdek çitlerken dedikosunu yaptığınız akrabalarınızın, komşularınızın başına gelenlere benziyor.
Orta Refüj ve Değerli Emekliler Derneği favorilerim.
Kalk Yerine YatŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20214,053 okunma
Kardeşlik pili bitmiş bir saat gibiydi. Pilini taktığın anda kaldığı yerden başlayıveriyordu çalışmaya. Bin yıl da görmesen, anında kapatıyordun aradaki açığı.
Bırak siyaseti siyasetçi yapsın, halk yaşamaya baksın diye düşünüyor, ülkede olup bitenlerin emekliyi neden alakadar ettiğini bulmacanın en zor sorusuymuş gibi asla çözemiyordu.
Zor olan Türkiye’de yabancı dil öğrenmek değil, herhangi bir şeyi öğrenmektir. Çünkü öğrenci, öğreneceği şeyi öğrenmek için değil, not almak için çalışmaktadır.