Kitabımızın kahramanlarından 17 yaşında ki Meryem adlı kızımız Van Gölü kıyısındaki bir kasabada yaşıyor. Kadın olmanın ve kadınlığın suç olduğu, kadınların erkeklerin yanında su içip yemek yemesinin hatta konuşmasının bile yasak ve günah olduğu bir kültürde büyüyor. Daha 17 yaşında iken şeyh amcasının tecavüzüne uğruyor. Ve belli bir süre izbede intihar etmesi için aç susuz kızı bırakıyorlar. Baktılar Meryem kendisini öldürmüyor, askerden yeni gelen kuzeni Cemal'e, babası büyük bir görev veriyor: Meryem'i İstanbul'a götürüp orada namuslarını temizlemek.
Hikâye böyle devam ederken bir yandan hayatından sıkılmış, hayattan hiçbir beklentisi kalmamış İstanbullu bir aydın Prof. Dr. İrfan Kurudal ailesini, hayatını ve sahip olduğu her şeyi geride bırakarak bir tekneye atlayıp Ege yolculuğuna başlıyor.
Kitabın ortalarında İrfan, Cemal ve Meryem üçlüsünü kader biraraya getiriyor. Birbirinden oldukça farklı bu insanlar birbirlerinin hayatlarına dokunuyor.
Herkes mutluluğunun peşinde, iç hesaplaşmalar acaba onları mutluluğa ulaştıracak mı?
Kitabı okurken çoğu yerde yaşanılan olayların gerçekte var olduğunu bilmek, hâlâ bir yerlerde bu tür olayların yaşanıyor olma olasılığını bilmek beni çok üzsede okurken keyif aldım. Ne kadar da Livaneli'nin diğer eserlerinin yanında bu kitap biraz gölgede kalsa da, yazarın kalemini seviyorum.
Yine bir Livaneli klasiği...
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202065 okunma