"daha çok anlat” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok... elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız."
şeker portakalı
-Sanırım yaşamaya bile üşeniyorsun.
-Öyleyim sanırım.
-Peki özellikle sevmediğin şey ne?
-Her şey. Bu aralıksız koşuşturma, sıradan tutkular, açgözlülükler, birbirinden üstün olma arzusu, dedikoduculuk, insanı baştan aşağı süzmeler...
Oblomov