Böyle bir dünyada, bunca felaket, bunca yoksulluk, bunca haksızlık ortasında, ancak inekler kadar kafasız ve duyarsız olanlar kişisel açıdan mutlu olabilirler.
“hikaye" dedim. "gel seninle anlaşalım. sen yarım kal, adını da yarım kalan hikaye koyalım"
"sen zaten neyi tamam ettin ki?" dedi bana.
"aslında tam diye bir şey yoktur" dedim. "her tam bir üst yarımın alt basamağıdır. yani yarım da bir bütündür."
"fakat müzeyyen bu derin bir tutku" dedim. tırsmaya başlamıştım. haklı olabilirdi.
"evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku" dedi, arkasını dönüp gitti.