Ne zamana kadar kan, ne zamana kadar ıstırap ve meşakkat! Ne zaman bu kadar mebzul akan genç kanı ve gözyaşına mukabil bir avuç toprağımız bize kalacak?
Dünyada din hakkında yapılan bütün kavgalar, tartışmalar, çekişme ve ihtilaflarla kiliselerin/camilerin şekilleri ve mezhepleri hakkında ki usulleri de faydasız ve lüzumsuz buluyorum. Biz gökyüzünün rehberliğine, yani Tanrı'nın kelamına, bizi doğruluk yoluna götürecek, bizi kelâmına inandıracak ve bağlayacak kitabı var. Dinin dünyada bu kadar karışıklığa yol açan tartışmalı noktalarını bilsek, hatta bu noktaları halletmiş bile olsak yine de insanlık alemine faydalı olacağını sanmıyorum.
Sonra onu uzun uzun şeytanı anlattım. Şeytanın nereden çıktığını, Tanrı'ya karşı gelmesini, insana düşmanlığını ve bunun sebebini, kendini Tanrı gibi ve Tanrı yerine insanlara tanıttırmak için dünyanın karanlık yerlerinde oturmasını, insanlığa zulmetmek ve savaşa sürüklemek için kullandığı hile ve baştan çıkarmaları ve bizim hislerimize ve ihtiraslarımıza nasıl gizlice sokulduğunu ve böylelikle nasıl pusularını bizim zevklerimize ve meyillerimize uydurarak, bize kendi kendimizi nasıl baştan çıkardığımızı ve kendi elimizle nasıl kendi yıkımımıza sebep olduğunu anlattım.