Yatağa gitti, pencereyi zorlayarak açtı. Bunu yaparken de kendini tutamayarak gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı. "Gel, gel!" Diye hıçkırdı, "Cathy, ne olursun gel. Ah, ne olur Cathy... Bir kerecik geliver; ah sevgilim, bu sefer beni dinle, ne olur, Catherine, bu sefer olsun!" Bu görüntü de bütün görüntüler gibiydi: Kendini göstermedi. Ama karla karışık rüzgar savrularak odanın içine doldu, benim yanıma kadar gelerek ışığı söndürdü.