Ece Temelkuranı bu kitapla tanıdım. Bir dönem kitabı aslında ama şu tarihte şu olay olmuştur gibi bir ilerleme göstermiyor yani kitap tarih kitabı gibi değil.
Siyasal olarak o fırtınalı dönemde olayların ailelere nasıl etki ettiğini, aile yaşantılarının nasıl olduğunu ve toplumun kaç sınıfa bölündüğünü görüyoruz. Hatta aynı tarafta olanlar bile kendi içlerinde bir ayrıma sahip. Yani en azından bu ayrım benim gözümde vardı. Örneğin devrimci ruhlu olanların ayrımı şu şekildeydi; Daha aktif ve cesur olanlar, bir de biraz daha çekimser duran ama içten içe destekçi olanlar.
Biz bu kitabı miniklerimizin dünyasından okuyoruz. Büyüklerin bile kabullenmekte zorlandığı olayları küçükler nasıl algılıyor ve neler hissediyorlar bunu görüyoruz. Ali ve Ayşe ikisi de birer masum çocuk kahraman. Hele ki Alinin yetişme tarzı ve koşulları onu nasıl içli bir çocuk yapmış görüyoruz. Yer yer Aliyi alıp böyle bağrıma basasım geldi. Minik kalbine kimleri sığdırmış , ne emelleri sığdırmış Ali'm.
Alevilerin her zaman ki gibi haksızca dışlandığı, komşunun komşuyu sattığı , aşkların bile siyasi şartlar altında yarım yaşandığı, kendi canının korkusuna birbirlerini harcayan insanlarla dolu güvensiz bir dünya ama bu dünya Ali ile Ayşe'nin gözünde nasıl bir dünya?
Okuyacak herkese iyi okumalar.