Bahattin ÇAKMAK

Bahattin ÇAKMAK
@BahattinCAKMAK
Bizi zaman yenecek ve anılar kalacak
İnsanlar hem özgürdür hem bağlı, arzu ettiklerinden daha özgür, fark ettiklerinden daha bağlıdırlar, çünkü faniler kitlesi uyurgezerlerden ibarettir ve onların uykudan uyanması asla düzenin çıkarına değildir, yönetilemez olurlar çünkü o zaman. Düzen insanların dostu değildir, onları keyfince yönetmekle yetinir, ender olarak uygarlaştırmaya, daha da ender olarak insanileştirmeye çalışır. Düzen şaşmaz olmadığından, onun hatalarını günün birinde telafi edecek olan şey savaştır, ve düzen bu hataları iyice artırdığı için savaşa gidiyoruz; savaş ile istikbal birbirinden ayrılmaz gibiler. Tek kesinlik şudur: Ölüm, tek kelimeyle, her şeyin anlamıdır, insan ölüm karşısında sıradan bir şeydir yalnızca, halklar da aynı; Tarih bir tutkudur, azaptır, kurbanları sürüyledir, içinde yaşadığımız dünya cehennemdir, hiçliğin ılımlılaştırdığı bir cehennem. Bu cehennemde, kendini tanımayı reddeden insan kendini feda etmeyi tercih eder, o çok kalabalık hayvan türleri gibi, çekirge sürüleri, fare orduları gibi feda etmeyi tercih eder, içinde yaşadığı dünyayı yeniden düşünmektense yok olmanın daha yüce olduğunu, sayılamayacak kadar çoklukla yok olmanın yüceliğini hayal eder.
Sayfa 14 - SelKitabı okudu
Reklam
Toplumdaki geri zekalıların geri zekalı olduklarını idrak edemeyip onları koruyacak birileri daima vardır. Bunu idrak edememelerinin nedeni kendilerinin de geri zekalı olmalarıdır. Geri zekalılar cennetinde yaşıyoruz; bu şekilde yaşayıp birbirlerine bu şekilde davranmalarının nedeni bu. Onların bileceği iş, beni ilgilendirmez. Ama ne var ki onlarla yaşamak zorundayım.
Sayfa 69 - ParantezKitabı okudu
En derin evresindeydim uykumun, en tatlı yerinde.Kim bilebilir benden başka hangi tılsımlı anında darmadağın edildiğini rüyamın bir kendini bilmez tarafından...
Sayfa 25 - Yeniinsan YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu kırık kanatları al ve uçmayı öğren / bütün hayatın boyunca /hep bu anı bekliyordun Bütün hayatın boyunca uçmayı beklemek ... uçmak ...mucize bir kelimeydi
Sayfa 57 - Yeniinsan YayınlarıKitabı okudu
Ne kadar vakit geçti kestiremiyorum. Hafif bir esintiyle ürperip kendime geliyorum. Eylül bu, akşam serinliğiyle karışık bir hüznü vardır, işler insanın içine.
Sayfa 71 - Yeniinsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Issız bir parkta karlar içinde , Arıyor geçmişi iki gölge
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
'' Bir yalan, kaynağını daima bir kişinin isteminin egemenlik alanını diğer bireylere uzanacak şekilde genişletmek istemesinden ve kendisininkini daha güçlü bir biçimde onaylatabilmek için onların istemini inkar etme arzusundan alır. Dolayısıyla yalan, tabiatı itibarıyla adaletsizliğin, kötücüllüğün ve kötü niyetin bir ürünüdür.''
Sayfa 88 - Oda yayınlarıKitabı okudu
"...tabiatımızın o sınır tanımaz bencilliğinin üzerine her insanın yüreğinde az veya çok tıpkı bir yılanın dişi üzerinde toplanmis zehir gibi nefret, öfke, kıskançlık, kin ve kötülük toplanmıştır. Tüm bunlar, zehirlerini akıtmak ve sonra da tıpkı zincirlerinden boşanmış bir şeytan gibi esip gürlemek için sadece bir fırsat beklemektedir."
Sayfa 20 - Oda yayınlarıKitabı okudu
''Yalanlarımız ve gaddarlığımızdan ötürü kendini ahlaki olarak bizden üstün görüyorsun değil mi ?'' ''Evet kendimi sizden üstün görüyorum .'' 1984- George Orwell sayfa 291-292
Sayfa 291 - Can yayınlarıKitabı okudu
... boş vakit ve güvenlik herkesçe paylaşıldığında, yoksulluğun serseme çevirdiği geniş kitleler okuryazar olacak, kendi başına düşünmeyi öğrenecek, o zaman da hiçbir işe yaramadığını sonunda fark ettiği ayrıcalıklı azınlığı ortadan kaldıracaktı. Hiyerarşik toplumun varlığı, uzun sürede, ancak yoksulluk ve cehalete yaslanarak sürebilirdi.
Sayfa 209 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Genellikle insanlar tarafından en çok arzulanan iki şeyden birincisi iktidar sahibi olmak, İkincisi de hayranlık uyandırmaktır. Cahil kişiler bir kural olarak bunların her birini, fiziksel üstünlük elde etmek suretiyle gaddarca yollardan başarır. Kültür ise insana iktidarı daha az zararlı biçimlerle kazandırdığı gibi, hayranlığı da, hayranlığa daha layık yollardan uyandırma olanağı sağlar.
Sayfa 34 - cem yayın eviKitabı okudu
Soğuk bir esinti, hızla yüzüne çarptı. Adam kemiklerine kadar dondu; Sam'ın dışarıya fırladığını fark etmeksizin kapıyı yine kapadı ve sürgüleri sürdü. Sonra titreyerek ateşe odun attı, ısınmak için ocağın karşısına oturdu. Fakat ansızın yüreği oynadı. Biri ağlayarak duvarı tırmalıyordu
Kişi, kendi otoritesini kasti olarak reddetmenin kendi hükümetinin tek kötü yanı olduğunu düşünebilir; yoksa neden uygun ve açıkça belli olanı yapmasın? Bir kimse, devlet için 9 şilin kazanmayı bir reddetmeye görsün, bildiğim hiçbir yasanın belirleyemediği, sadece onu oraya koyanların tayin ettiği sürelerce hapse tıkılır, ama aynı kişi devletten 90 kez 9 şilin çalmaya kalktığındaysa, kısa sürede salınıverir.
Adaletsiz bir hükümet ve onu ayakta tutan destekçileri tarafından sebep olunmuş adaletsiz bir savaşa isteksizce gönderilen davranışlarından bile memnun olmayan kimselerce alkışlanmaktadır, devlet ise bir günahı cezalandırmaktadır, kendi bir tövbekârmışçasına. Böylece biz, Düzen ve Sivil Yönetim adı altında, kendi ettiğimiz kötülüğü desteklemek ve ona saygı duymak zorunda bırakılırız. Günah yüzünüzü bir kez kızarttıktan sonra, alışkanlık yapar, ahlaksızlıktan kayıtsızlığa dönüşür ve sanki kurduğunuz hayatlar için bir gereksinim halini alır.
Oy vermek oyun oynamak gibidir, dama veya tavla gibi, çok az ahlaki düşünceye bağlıdır, ama yanlış ve doğruyu seçmek için ahlaki değerleri sorgulamak gerekir, burada ise bahis eşlik etmektedir. Ama gerekliliği asla faydalılığın gerekliliğini asla geçmez. Doğru olana oy verseniz bile, bu hiçbir işe yaramaz. Bu sadece kimin egemen olması konusunda sizin düşüncenizi gösterir.
33 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.