ANILAR DEFTERİNDE GÜL YAPRAĞI
Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düştü sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum
Sen kim bilir rüzgârlı eteklerinle kim bilir
Hangi iklimdesin
Ben sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim
Sensiz bu sessizlikle.
Ayrılıkla başım belada
Gözlerini çevir gözlerime
Yoksa ben
Sensiz bu sessizlikle
Deli gibiyim
Sensiz bu sensizlikle.
"İnsan sevdiği için sever. Aşkın hiç bir gerekçesi yoktur."
Simyacı
İnsan sevdiği için sevebilir, doğrudur, olabilir... Ama unutmayın ki sevgi karşılıklıdır. Varsayalım sen sevmiş olsan da sevilmemiş olabilirsin. Bir ihtimal yanına yakıştırmamıştır veya beğenmemiş de olabilir... Belki de sadece sevmiştir. İhtimaller ve belirsizlikler olmasa iyi de var... Belki bir unutamadığı vardır, belki sana güvenmemiştir. Kısacası aşkın bir gerekçesi olamayabilir ama sizi seven biri varsa ve siz onu sevmiyorsanız onu sevecekmiş gibi hissettirmeyin... En güzel duyguların katili olmayın
Kinyas ve Kayra iki kere okudum. İlk okuyuşum pek sağlıklı ve lezzetli değildi... Hani bazen bazı kitapları okumak için kendimize yoldaş ararız ya. Aradım, buldum... Kitabı az evvel bitirdim ve rafa kaldırdım. Şimdilerde yoldaşımla aramızda kilometrelerce yollar, denizler boyu çakıl taşları var. Ben sözleştiğimiz gibi kitabımızı okudum. Sözümü tuttum... Rafa kaldırdığımı zannettiğim kitabımla baş başayım... Bekledim, bekleyeceğim; ihtimaller uğruna... Olmadı ben de "Sorarlarsa 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını:
Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.." diyebilirim...