Sanki on belayı sırtımda taşıyordum da, bunlardan birini bile yanımdaki insan üstlenecek olsa, o tek bir bela bile onun canına mâl olacakmış gibi gelirdi.
Balıkçı teknelerinin peşinde bezgince ileri geri sürünmenin ötesinde, gerçek bir anlam bu! Bilgisizlikten sıyrılıp çıkabiliriz, kendimizi mükemmel, zeki ve yetenekli yaratıklar haline getirebiliriz. Özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz...
Şüphesiz sanat, farklı zamanlarda farklı kültürler için farklı şeyler ifade etmiştir: O, içinde üretildiği kültür için merkezi öneme sahip olan inançların, korkuların ve arzuların ete kemiğe bürünmüş hali olmasının yanı sıra ritüel, din ve eğlence amaçlı da kullanılmıştır. Eski zamanlarda sanatın ne olduğu sorusuna verilen cevap çok daha açık durmaktadır. Fakat şimdilerde, neredeyse her şeyin bir sanat eseri olabildiği noktaya gelmiş gibi görünmekteyiz. Durum böyleyse, bir nesneyi, bir metni ya da bir müzik parçasını diğerlerinden daha ayrı kılan ve onu sanat olarak adlandırmamıza sebep olan nedir?
Burada, anılar tarafından sıkıntıya düşmeden ne kadar haz varsa tatmak istiyorum. Umut hâlâ parlak görünmesine rağmen, belki gelecek daha fazla keder var