"Ne bu gökyüzünün maviliği ne de güneşin vücudunu ısıtan o ışınları senin için, mahkûm. Doğanın sonsuzluğu yoktu burada. Sen şu anda sadece birkaç saat için gökyüzünün, temiz havanın ve güneşin misafirisin. Dışarıdaki dakikaların sayılı, mahkûm. Senin dünyan hep bulutlu, hep puslu. İçinde yaşadığın yer hüzün dolu, ölü bir dünya. Orada hiç kimse içten gülmüyor, kahkalar atmıyor. Sen şimdi şu güneşe yabancısın, mahkûm!"