Sağ yanım, sol yanım, kalbim...
Bir şeyler dokunuyor, yanıyorum...
Ve havanın kararması, ruhun daralması
Zaman, neden, nereye gider?
Bilmiyorum. Bazen aklım yetmiyor.
Tüm akılları toplasan da bir aşk etmiyor!!
26 Haziran 2005 tarihinde Harbiye Açık Hava Tiyatrosu sahnesinde bir tabut duruyordu...
Tıklım tıklımdı her yan!
Kimler yoktu ki!
Kürtler vardı!
Sonra, en çok da Lazlar vardı!
Çerkezler de oradaydı!
Rumlar!
Ermeniler!
Doktorlar!
Öğretmenler!
Öğrenciler!
İşçiler!
İşsizler!
Sanatçılar!
Kâzım'ın görmek istediği herkes toplanmıştı oraya.
Kavganın ortasında yapayalnız kalsan da
Yılgınlığa kapılıp köreltme direncini..
Sen tarihin oğlusun, yaşadın on bin yıldır
Yılgınlığa kapılıp köreltme inancını...