Ve bir kez daha, tıpkı duyma gibi görmenin de aklın önünde ne büyük engel oluşturduğuna ikna oldum: Şu dünyada dâhilerin kör, en iyi müzisyenlerin sağır olmasına şaşmamalı.
Sözcükte zeka, ancak sefil ruhlar için gereklidir, zengin ruhlar ise ketum olur - bunu aklının bir köşesine not et şair, zeki ve bulduğu her köşede boş boş konuşmayı seven dostum!
Lilith, tektanrılı dinlerde Âdem'in ilk karısı olarak bilinir. Tanrı, Âdem ile Lilith'i birbirine eş olarak topraktan yaratmış ancak Âdem kendisi üzerinde egemenlik kurmaya çalışınca Lilith bunu reddederek kendi rızasıyla Cennet'i terk etmiştir. Bunun üzerine Tanrı, yalnızlık çeken Âdem'in kaburgasından Havva'yı yaratmış; Havva, doğal olarak Âdem'in bir parçasından yaratıldığı için Âdem'e boyun eğmek zorunda kalmıştır. Hikayenin bundan sonrası malum. Şeytan, Havva'yı yoldan çıkarıp ikiliyi Tanrı'nın bilgi ağacındaki yasak elmayı yemeleri için ikna eder, kendisine itaat edilmemesine dayanamayan Tanrı da buna karşılık onları Cennet bahçesinden kovar. (Hatta, Michelangelo da dahil pek çok sanatçı Âdem ile Havva'yı yasak elmayı yemeye ikna eden yılanı Lilith imgesinde çizmiştir.) Böylece insanoğlunun ıstırabı başlamış olur. Lilith ise Cennet'in dışındaki Dünya'da Şeytan'la ve cinlerle çiftleşerek, asla kimsenin boyunduruğuna girmeyerek yaşamaya devam eder. Kimi anlatılanlara göre Cennet'ten ayrıldığından beri Dünya'da, babası belli olan bebekleri öldürmektedir. (Lilith karakterinin benzer isimli yansımaları Tevrat öncesi Sümer ve Asur mitolojisinde de görülmektedir. Anadolu ve Türk mitolojisinde lohusa kadınları ve çocuklarını öldürmesiyle bilinen alkarısı da Lilith arketipinin bir türevi olarak karşımıza çıkar.)
Ağlamaklı bir ses tonuyla, "Ne zaman bir kadına baksam aklıma hep anneme yaptıkların geliyor." dedi. "Seni hayatımda neden istemediğimi şimdi anladın mı ?"