Kendi bağımsızlığını, hiç değilse yalnız kendin için yaşayabilmek. Yıkmadan, incitmeden, yorulmadan, yılmadan. Başka biçimde yaşamla bağdaşmaya olanak var mı.
Sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama dileği kadar büyük. Belki kendilerine yaşamı kanıtlama gereği uymayan insanlar, sevgileri de derinliğine duymadan, acıya dönüştürmeden yaşayıp gidiyorlar. Ya da sevgiyi sevgi, beraberliği beraberlik, ayrılığı ayrılık, yaşamı yaşam, ölümü ölüm olarak yaşıyorlar. Oysa yaşam ölümle, ölüm yaşamla tanımlı. Ama sen. Senin için her beraberlik ayrılış, her ayrılış beraberlik, sevgi sevgisizlik, duyum duyumsuzluğun başladığı an.
Kısacık bir an
Kibritçi kızın ellerini ovuşturduğu,
Rapunzel’in saçlarını içeri aldığı,
Külkedisi’nin ayakkabısını denemekten vazgeçtiği,
Zehirli elmaların yerlere saçıldığı
Ve o hissiz buz gibi gözlerle baktığın,
Planların yarıda kaldığı ve emeklerin ziyanıyla kaplı
Her şey
Kısacık bir an