Sanatçı değerler anarşisi yaratan değil, bir değerler ahengi kuran kimsedir çünkü. Onun eseri daima huzur verici birşeyler de taşır. En umutsuz anlarda bile şairin sesinde umuttan ölümsüzlükten gelen bir ses yankır.
Toplum buhran içindeyse, bu buhran sanat eserine de gölgesini vuracaktır elbet. Ama büyük sanatçı bu buhranın içinde bile bir umut ve pırıltı bulabilir, bu çizgiyi bütün eserine hakim kılabilir.
Bugün bizim için divan edebiyatının yaşayan, canlı bir değeri var da, kronolojik bakımından ondan bize çok daha yakın olan, tanzimat ve sonrası edebiyatının ancak, (tarihi) bir değeri var. Çünkü bu dönemin yazarları öze, insana, ruha inmemişler, kabukta kalmışlar, ruhu adeta harcamışlardır. Bu yüzden de sundukları sesler hiç bir zaman evrensel konumlarda yer tutmamıştır.