Tükenir zaman,
Tükenir insan ve mekan.
Ve ayın yüzündeki o parıltılı sevinç,
Ve yaşama arzusu usul usul .
Puslu bir hava sarar gövdesini göğün,
Çürür tatlı yemişleri son baharın.
Küflenir ruh, su misali yeşil yeşil...
Gece , ne güzel bir şeysin böyle,
Ziyadesiyle sessiz,
Ziyadesiyle karanlık ...
Bir de buralarda, bu vakitler de bu kadar soğuk olmasan ne iyi olurdu ...😌🧊😰
Bulutlu geceler, hep bulutlu sabahlar doğuracak değil ya!
Elbette ki yarın tan ağırır ağırmaz ışıyacak odam.
Bir bahar esintisi öperek uyandıracak beni uykumdan,
Çünkü Eva'nın göz kapağıyım şuan.
Her açıp kapattığında beni;
Bir yeşil olacağım,
Bir sarı,
Bir mavi ...
Bugün bir mahkûm gördüm,
Bir şehir hastanesinde.
İki yanında iki jandarma,
Ellerinde kelepçeyle .
Gülüyordu, sade bir tebessüm değildi,
Yüzünün tamamına yayılmıştı.
O karamsar, boğucu hastane duvarları renklendi birden .
Bir vazgeçiş serüvenini anlatıyor gibiydi yanındakilere.
Belkide öğrenilmiş çaresizliğin neşesiydi bu ,
Ama sade bir şey değildi eminim !
Şöyle ağız dolusu bir gülüştü bu,
Yüreğinden gelip yüzüne yansıyan...
...
Yıkanmış taş, toprak ve yapraklar...
Belli ki doymuyor hüzne gökyüzü,
Yüklü bulutlar dünden bu geceye de yadigâr.
...
Velhasıl yıkanmış pencere pervazları,
Kapı önleri, kediler ve sokaklar...
Çekip çıkarılmış içimizden baharlar,yazlar.
Yıkanmış yüzümüz hür, pak amenna!
Ruhun hürriyeti, saadeti muamma .
...
Soğudu mevsim.
Griler giyindi gökyüzü,
Yeryüzü koyu kestane.
Başladı kuş göçü katar katar.
...
Soğudu mevsim.
Delirdi hüzün,
Veba gibi yayıldı.
Ağaç altı muhabbetleri
Artık başka bahara kaldı .
Söylediğiniz hiçbir şeye inanmıyorum.
Kuşlara ve kırmızı kanatlı kelebeklere de!
Yüklü bulutlar görüyorum sadece gökte asılı
İnatçı ve yalnız,yüklü bulutlar ...
Garip bir rüyaya uyuyorum hep
Bir karabasan gibi ürkünç ,sevimsiz ...
Ah! Söyledikleriniz pek hoş ,havalı ,
Birazdan yağmur yağacak diyor kiminiz,
Kiminiz ölü bir kuşun sesiyle çağırıyor beni ...
Asılsız bir umut dolaşıyor kocamış ruhumda,
Mendebur sessizliği ile sırtımı sıvazlıyor karanlık .
Pışpışlıyor yüreğimi garip bir neşe ile
Asılsız
Asılsız...
İnsan rûhunun gerçek bir bilgisine ulaşma çabası bizde henüz geleneksel oluşumu kazanamamıştır. Simya çağında kimya ne durumda idiyse , insanı tanıma bilimi de bugün aynı konumdadır.
Olur , olur ya olur!
Hem niye olmasın,
Gün geceye varıyor,
Gece sabahı ağırlıyor...
Geçiyor herhâlükârda zaman.
Bağışlanır suçun, günahın,
Cennetine nail olursun mutluluğun.