Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Diğdem Abşin

Doğruymuş gibi paketlesen de yalan yalandır. Sadece görüneni bilmek, hiçbir şey bilmemekten daha tehlikeli.
Reklam
Ortaya çıkan gerçeği kabul et. Doğru herkese acı çektirmekten başka bir işe yaramaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen beni cümlelerden okudun. Hapishane kayıtlarında benim komünist olduğumu, hücre kayıtlarında ise benim hücre müdavimi olduğum gerçeğini okudun. Kimsecikler böylesine delice bir şeyi tahmin bile edemezdi fakat hücrede tünel kazdığım gerçeğini de ortaya çıkardın. Zira komünistler gerçekleştiremeyecekleri hayalleri kuran delilerdir.
O zaman anladım savaş alanında ölen tüm askerlerin bir cümlelik hükümle öldürüldüğünü. İnsanları öldüren şey ne mermiler ne de bombalardı. Dünyayı cehenneme çevirip insanları öldürmeye bir satır yazı yetiyordu. Birkaç kelime, sayılar ve noktalama işaretleri ile erkek çocuklar asker olup savaş alanına giderek harbe katıldılar. Onlar kurşunlar ve süngülerle, kulak zarını patlatan sesler eşliğinde acı bile hissedemeden ölüp gittiler.
Reklam
Ceplerinde yoksulluk bilgisi denen küstah bir kurbağa gezdirmiyor olsalar, hayatın kendilerine verilmediğini bile bile, başkalarının zalim dünyasında, ayakkabılarının uçlarına basarak sürekli bir korkuyla var olmayı göze alabilirler miydi?
Yoksulluk ölüm kadar kesin ve keskin olan tek şeydir ve yoksullar, bu gerçeğin baskısına direnebilmek için, yoksul olmayanların asla öğrenemeyeceği sessiz işaretleri ve gizli dilleriyle yüzyıllardan beri durmamacasına mırıldanıyorlardır.
Martılara göre çöp bayırlarının yazılmış yazılacak bir tek şiiri vardı. Onu da çöp bayırlardaki kondularda yaşayan insanlar çok önceden yazmıştı. Upuzun değildi. Çok kısaydı. Çığlıklar, barışmalar, taşlamalar arasında söylenen bir dizeydi.
Almanlar devrim yapan bir halk değildi. Onlar sadece emir almayı bilmişti. Emir, onların vicdanını yatıştırıvermişti. En çok sevilen bahane buydu. Emre itaat eden kişi, sorumlu sayılmıyordu.
Sayfa 469Kitabı okudu
En büyük hayal kırıklığı, geri dönüşte; yabancılık, umursamazlık, saklı nefret ve ödleklik geri dönmüştü. Artık hiç kimse bir zamanlar barbarlar partisine üye olduğunu hatırlamıyordu…. Vaktiyle yapılan şeylerin sorumluluğunu hiç kimse üstlenmiyordu…. kimse bir isim hatırlamıyordu; yaptıklarını hatırlayan kimse de çıkmıyordu ortaya; pek çoğunun toplama kampının varlığından bile sözde haberi yoktu.
Sayfa 468Kitabı okudu
Reklam
Umut insanı daha fazla hasta eder. Bu, beyin ölmüşken kalbin hala çarpması gibi bir şey.
Sayfa 429Kitabı okudu
Sağlıklı her kişi mutludur. Ama bunu bilmez, ta ki hasta olana kadar. Sonra yine unutur, ta ki mutsuz olana kadar. Kesin olarak ne zaman bilir? Ölürken.
Sayfa 384Kitabı okudu
O hala eski kafadaydı: ona göre bir katil hep kötü insanlardan çıkardı. Kendisine Almanya’daki olayların aydan inerek ülkenin ırzına geçen insanlardan değil de, iyi Almanlar tarafından, kendini gerçekten iyi sayan Almanlar tarafından işlendiğini hep anlatıp durdum…. en büyük sanayi firmalarının toplama kamplarıyla sözleşme imzaladıklarını, orada çok ucuza çalışan esirleri ölesiye çalıştırdıktan sonra onların krematoryuma sokularak yakılmaları için para ödediklerini de anlattım.
Sayfa 371Kitabı okudu
Grafenheim’a göre hiçbir hayvan intihar nedir bilmez, çünkü hiçbiri mutlak çaresizliğe düşmez de ondan. Ona göre, isteyerek ölmek insana bahşedilen en büyük hediyelerden biri; çünkü ruhun işkencesi sayılan Hristiyanların cehennemine son verebiliyor.
Sayfa 340Kitabı okudu
(Sanat eserleri, resimler) Onlar kurban… düşünün bir kere, bilinçli olsa kim bilir ne hissederlerdi! Satılık köleler gibi, kimlerin eline düşmüyorlar ki! Silah tüccarlarının, silah fabrikatörlerinin ve bomba satın alanların! Bu herifler kanlı parayla cennetteki barışı resmeden tablolar satın alıyor.
Sayfa 121Kitabı okudu
2.743 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.