20 harf bile etmeyen, şarapnel parçası kadar küçük yazılar, bir cümle bile oluşturmayan karakterler yakama yapışmış, boğazımı sıkıyordu. O zaman anladım savaş alanında ölen tüm askerlerin bir cümlelik hükümle öldürüldüğünü...
Bir metnin ölümcül bir silah olabileceğini biliyorum. Birkaç satırlık cümlelerin birilerini savaş alanına sürüklediğine, hapse tıktığına ve birkaç kelimenin birilerini darağacına sürüklediğine şahit oldum...
Agatha Christie kitaplarını okumayı seviyorum. İlk kez katili buldum. Başından beri şüphelendiğim kişinin katil olmasıyla biraz da olsa beynimin ilerlediğini düşünmeye başladım:) akıcıydı. Okumayı düşünenlere tavsiye ederim.
Dersimiz CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20222,826 okunma
1665'li yılların İngiltere'si. Veba uzun zamandır var. Susannah annesinin ölümü sonrası eczacı olan babasıyla vakit geçirirken hem eczacılığı öğrenmiş hem de babasıyla fazlasıyla baba-kız ilişkisi yaşamış. Taa ki babasının evlenmek istediğini söyleyinceye kadar. Üvey anne ise çocuklu ve genç. Bazı olaylar beklenen durumlar haliyle:) Beğendim. Akıcıydı
Bir köle, bir kadın, bir çocuk, en fakir barakalarda bile yaşayan herkesin eğitim almaya hakkı vardır. En olasılık dışı görünen cephelerin bile ardında ne hazineler gizli olduğunu bilemeyiz...
Yazarın okuduğum ilk eseri. Karınca adımlarıyla işlenmiş kurguya ek olarak bildiğimiz dünya klasiklerinden belki de en ağır ilerleyeni diyebilirim. Akıcılık yok. Kitapseverler için genelde en zor okunan klasik Oblomov sayılır. Ama Oblomov okurken bile bu kadar yorulmamıştım. Kapağının güzelliğine aldandım:)