Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.13
Beyza Nur Kartal Belen
Beyza Nur Kartal Belen
@Beyzanurkartal
TDE
Afyonkarahisar, 5 Şubat 1996
577 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Kazuo Ishiguro - Beni Asla Bırakma
Belli bir amaç için klonlanmış insanlar düşünün. Onların da ruhu var mıdır? Umutları ,hayalleri olabilir mi? Kimin umrumda ? Eğitimli , kültürlü , sanatsever birçok öğrenci itinayla yetiştirilmiş. Bu hayatın dışına çıkma olasılıkları yok! Başı sonu belli bir hayat serüveni. İnanılmaz bir hikaye. Çok akıcı , konusu farklı , dramatik aynı zamanda romantik bir kitap. Merakla okudum. Bayıldımm. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim . Etkisi uzun süre devam edecek kitaplardan . Kitabı bitirdikten sonra filmini izledim . Kitapta çok daha fazla detay var . Çok daha güzeldi . Tercihen film de (Never Let Me Go ) izlenebilir , ben sevdim .
Kazuo Ishiguro ile tanışma kitabım Günden Kalanlar kitabıydı. Oldukça durağan ilerleyen , aynı zamanda etkileyici hikayesiyle okuyucuyu içine hapseden bir kitap. Beni Asla Bırakma kitabını okuduktan sonra farkettim ki, yazarın iki kitabında da anlatmak istediği , ortak bir tema var .. “ Yaşanamayan Hayatlar..” Tükenmeyen bir umut, hep içinde kalmışlık, kendi hayatını erteleme, yaşayamama durumu.. Başkaları için feda edilen hayatlar. Henüz okumadıysanız ilk kitap için Beni Asla Bırakma kitabını okumanızı öneririm..
Mario Vargas Llosa - Teke Şenliği
Diktatörlüğün hakim olduğu bir ülke düşünün.. Muhalefeti bastıran, ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve yetkilerini kötüye kullanan Rafael Trujillo namıdiğer Teke! Dominik Cumhuriyeti'nde 31 yıl hüküm süren iktidarı süresince yaşanan korkunç olayların anlatıldığı bir dönem eseri Teke Şenliği.. Gücün korkusu
Peyami Safa - Cânân
Cânân.. Öyle bir kadın ki.. Güzelliğiyle erkekleri himayesi altına alan bir cazibeye sahip. Evli , bekar farketmeksizin erkekler biran bile düşünmeden Cânân’a tutuluyor.. Heyecan mı arıyorlar dersiniz? Peki kendi hayatını bir kadın için feda edecek kadar kendinden geçmek aşk mıdır? Aşk , tutku, şehvet , aile , evlilik , dostluk üzerine ayrı ayrı temaların bir hikayede toplandığı yine harika bir Peyami Safa romanı. Birçok erkeğin Cânân için yaptıklarını , göze aldıklarını okuduğunuzda ağzınız açık kalacak. Gönül mevzularında irade mühim mesele. Sonunu bile bile, körü körüne gitmek kendinden geçmek .. Hiç değişmeyen hazin sonlar .. Kalp sever , akıl ölçer tartar . Terazinin dengesi şaşmamalı
Okur Takip Önerileri
Emıle Zola - Thérése Raquin
“Emıle Zola ‘nın Thérése Raquin ‘i 1867 yılında yayımlanmış ve yazarın adını duyurmayı başaran ilk eseridir . “
Thérése Raquin , mutsuz bir evlilikte kendini hapsolmuş hisseden bir kadın. Halası tarafından kuzeniyle evlendirilmiş ama kardeşten öte göremediği kuzeniyle yaptığı evlilik onu renksiz , monoton bir hayata sürüklemiştir. Thérèse ve Camille birlikte büyümüş ancak bu yakınlık hiçbir zaman tutkuya dönüşmemiştir. Ve sonra sahneye Laurent girer girmez olaydı Thérése ve Laurent ‘in kavuşmak için yaptıklarını şeytan görse oturur ağlar ağzınız açık okuyacağınız bölümler var. Her karakteri kendi içinde tahlil eden Emıle , bunu öyle güzel yapmış ki. Her karakterin yerine kendinizi koyuyorsunuz. Okurken kime üzüleceğime şaşırdım. Aşk için ne kadar ileri gidebilirsiniz ? Sınırınız var mı? Ya da olmalı mı ? Entrika , aşk , tutku dolu bir serüven. Baştan sona çok beğendim .
II. Dünya Savaşı sırasında , Doğu Avrupa'da yaşanan Alman işgalinden kurtulmak için , çırpınan ailelerden biri , altı yaşındaki çocuğunu hayatta kalabilsin diye doğudaki bir köye yolluyor. Altı yaşında başlayan bir hayat mücadelesi. Küçücük bir çocuğun , gittiği her yerde bir yer edinme çabası , ölesiye çalışması .. Saçma sapan nedenlerle
Mark Wolynn - Seninle Başlamadı-
Nesilden nesile aktarılan travmalarımız var . Farkında olmadığımız , nesillerdir aynı problemin devam ettiği hatalarımız var. Geçmişte çözülmeyen problemler bir sonraki nesile artan dozla birlikte taşınıyor. Ta ki farkındalık kazanıp çözümlenene dek. Anne babamızın yaptığı ebeveynliği bile bilinçli ve farkında bir birey olmazsak aynen kopyaladığımızı biliyor muydunuz? Sanki size aitmiş gibi taşıdığınız duygular, hisler , davranışlar sergiliyor olabilirsiniz. Yaşadığınız bir olay , size söylenen ağır bir söz bile sizi eskiden yaşanan çözümlenmemiş bir travmaya bağlayabilir. Problemlerimizin asıl halini görmeden , şikayetlerimiz süregelen bir akışta ilerler ve çözülemeyen sıkıntının verdiği stres ve boğulmuşluk hissi mutsuzluğumuzu körüklemekten başka bir işe yaramaz. Geçmişten ne çok iz taşıdığımızın farkına varmak , olaylara ve en önemlisi kendimize olan bakış açımızı büyük oranda değiştiriyor. Okudukça, “ aa ben bunu bu yüzden yapıyormuşum, aslında annem ya da babam da bunu şu yüzden yapmıştır , çözülmesi gereken nokta şurası” diyebileceğiniz bir sürü şey çıkıyor karşınıza . Farkında bile olmadığımız , anlamlandıramadığımız bizi rahatsız eden ne varsa bu kitapta açığa çıkıyor .. Kitap ilk çıktığından beri alıp okumak istiyordum , bir şekilde hep erteledim . Ama şimdi ihtiyacım olan en doğru zamanda okuduğumu düşünüyorum. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim..
Hakan Günday - DAHA
Daha ne kadar ileri gidebilir? Daha ne yaşanabilir? Daha daha daha derken en dibi gördüm.. Gaza .. Sadece bir çocuk, dokuz yaşında. Babası bir insan kaçakçısı. Hep duyarız “mülteci” kelimesini değil mi ? Aşinayızdır yani. Öyle zannediyormuşum. Hiçbir şey bilmediğimi , o insanları zerre kadar anlamadığımı anladım. İnsanlar o
Albay Chabert - Honore De Balzac
Büyük Fransız romancısı Balzac.. Ailesi tarafından edebiyatçı olması ayıp görülen , etraftan saklanan buna rağmen yüze yakın eser veren bir yazar . Üstelik son romanını yazdığında henüz kırk dokuz yaşındaydı. On dokuzuncu yüzyılın en büyük romancısı,kısacık ömrüne bir çok eser sığdırdı ve elli bir yaşında hayata gözlerini yumdu. Eserleri arasında Albay Chabert ‘in önemli bir yeri vardır.
Kısa ama etkileyici bir roman.. Almanlara karşı verilen bir muharebeden sonra öldüğü sanılan Albay Chabert, yıllar sonra ülkesine döndüğünde kimse onu tanımaz. Öldüğüne o kadar inanmışlardır ki, delirmiş bir adam olduğunu düşünürler. Karısı yeniden evlenmiş , iki çocuk sahibi olmuştur. Giderken bıraktığı hiçbir şeyi yerli yerinde bulamayan Chabert ‘in durumuna içiniz acıyacak. Entrikalarla çevrili bir yaşam serüveni. Albay Chabert yaşarken kaç kez öldü sayamadım. Varolduğunu göstermek için çabalayan , uğrunda kendinden geçen bir adamın çaresizliğinin hikayesi.. İnsan ne çabuk alışıyor ; ölüme, gidene , yaşanmışlıklara.. Gidenin yeri ne çabuk doluyor. Hisler , paylaşılan onca ân , anı ne çabuk mazi oluyor? Chabert ‘in hayat hikayesini merakla okuyacaksınız. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim . Zaten Balzac ‘ın kalemini bilen bilir. Okurken akar gider , bir kitabını okuyup bitirdikten sonra diğer kitaplarını da okumak isteyeceksiniz. Daha önce Balzac okumadıysanız , Albay Chabert başlangıç için tercih edilebilir.
~Aşırı Seven Kadınlar ~
“Çoğumuz en az bir defa birilerini aşırı sevmişizdir ve bu hepimizin tekrar tekrar karşılaştığı bir konu olmuştur.”
Aşırı Seven Kadınlar kişisel gelişim kategorisinde yer alan bir kitap. Birini aşırı sevmek , kendinden çok onu düşünmek, kendinden ödün vermek demek midir? Hayır! Birçok vaka ile örnekler verilen , kendi
John Steinbeck ~ Gazap Üzümleri
John Steinbeck göçmen bir ailenin çocuğudur. Kitaplarında yer verdiği göçmen hayatı , çiftlikte çalışan işçiler .. Hepsi kendi hayatından yansımaların aktarımıdır. Gördüklerini , yaşadıklarını yazıya aktarmak zorunda hisseden yazarlardan biri John. Bu yüzden gerçeklikten kopmamış , dönemi olduğu gibi aktarmıştır. Gazap Üzümleri’nin geçtiği dönem Birinci Dünya Savaşı sonrası halkın bir kısmının açlıktan sefaletten süründüğü , yönetici kısmın ise zenginliğine zenginlik katmak için , çalışmak zorunda kalan insanları çok cüz-i miktarlara , hatta karın tokluğuna çalıştıran vicdan yoksunlarının yaşadığı ,yoksulluğun dibe vurduğu bir dönem. Ekonomik krizin patladığı işgücü karşılığının neredeyse olmadığı zamanlar .. Karnınızı doyurmak bile çok güç düşünebiliyor musunuz?İş yok , para yok. Gidecek bir yer yok. Umutla çıkılan bir yolculuğun hikayesi Gazap Üzümleri .. Kendine bir yer edinme, yuva bulma çabası.. O yıllarda yaşanan göçün , açlığın, çaresizliğin , kendi yurdundan olup , başkasının yurdunda yer edinmeye çalışmanın ne kadar zor olduğunu anlatan bir kitap.. Umudun hiç tükenmediği bir hikaye ..Kadın gücünün, annelik duygusunun ne kadar kutsal ve kıymetli olduğunu bir kez daha anlayacak ve çok etkileneceksiniz . Kitabın vurucu bir sonu var ..(Bazı okurlar, kitabı okurken biraz zorlanabilir , o dönemle alakalı bir alt bilginizin olması gerektiğini düşünüyorum. Okumadan önce biraz o dönemi araştırıp okursanız etkisi daha derin olacaktır. )
~ Gündüz Vassaf
~Cehenneme Övgü ~ Cennetin Dibi
Türk gazeteci, yazar ve psikolog olan Gündüz Vassaf ‘ın kalemini uzun zamandır erteliyordum .. İlk olarak Cehenneme Övgü (Gündelik Hayatta Totalitarizm) kitabı ile başladım okumaya. Totalitarizm nedir ? Totalitarizm, bireysel özgürlüklerin tamamen kısıtlandığı, devlete itaatin şart olduğu, tüm
Emmanuel Bove, Arkadaşlarım…
Bove, insanın üzerinde izini bıraktığı cansız şeyleri anlatmanın bir karakteri anlatmak kadar önemli olduğunu düşünen yazarlardan.. Her detayı gözünüzde canlandırmak için incelikle yazılmış.
Yalnız kalmak sizi korkutuyor mu ? Duygularınızı yalnız kalmamak adına mı kullanıyorsunuz ? Bunu hiç düşündünüz mü? Sokaklarda aranan, imkansız bir mutluluk arayışının hikayesi.. Roman kahramanı, mütareke yıllarının fakir Paris’inin yoksul mahallelerinde, aşevlerinde ve dumanaltı barlarında kendine bir arkadaş arayan savaş gazisi Victor Bâton, inanması zor ama gerçekten sokak sokak geziyor . Biri ona değer versin , o birinin bir şeyi olsun diye çırpınıyor adeta.Yoksulluğunu öne sürüyor , yalnızlığına bahane arıyor .Üstelik aradığı arkadaş kendi gibi biri .. Kitabın adı ironik bir şekilde Arkadaşlarım. Victor sizce aradığını bulabildi mi ? İnsan sevgisizliğe ve yalnızlığa ne kadar dayanabilir ki ? Victor’un içsel yolculuğunda ona eşlik ederken çok üzüldüm.. Özellikle şu alıntı beni çok sarstı..
“Yalnızlık ne güzel ve ne hazin şey! Kendimiz seçtiğimizde nasıl da güzel! Bize yıllarca dayatıldığında nasıl da hazin! Bazı güçlü insanlar tek başınayken yalnızlık çekmez ama ben zayıf olduğumdan arkadaşım yokken yapayalnızım..”
Emma Woodhouse güzelliğinin farkında , şımarık bir kadın. Etrafındaki insanların hayatlarına karışmayı seviyor, çöpçatanlık yapmaktan zevk alıyor.Bu işin nasıl tehlikeli bir hal alabileceğini kestiremeyecek kadar aklı bir karış havada diyebiliriz Çöpçatanlık mevzusu hep karmaşıktır. İnsan zaman zaman kendi hislerinden bile emin olamazken , dışarıdan iki insanın birbirine karşı ne hissettiklerini nasıl olacaklarını nasıl bilebilir ki değil mi ? Romantik komedi tadında harika bir kitaptı . Emma tüm ilişkileri birbirine kattı . Okurken sadece biraz uzatılmış olmasından dolayı rahatsızdım. Sıkılmadan okuyabilirsiniz , ancak kitap 250 sayfa olsa çok daha fazla okunacağını sevileceğini düşündüğüm klasiklerden birisi. Naiplik dönemi İngiltere'sinde yaşayan soylu kadınların endişelerini ve zorluklarını inceleyen Jane aynı zamanda toplumsal konuları kinayeli bir şekilde ele alıyor (töre komedyası) ve evlilik, cinsiyet, yaş ve sosyal statü konularını anlatıyor. Emma yazarın yaşarken basılan son romanı..
Kırkı aşkın dile çevrilen ve sinemaya uyarlanan Okuyucu , 20. yüzyıl Alman edebiyatının en parlak romanlarından biri..
Çok derin bir aşk hikayesi .. Ama mevzu sadece aşk değil.. On beş yaşında olan Michael Berg ile otuz altı yaşındaki Hanna Schmitz ‘in yolları kesiştiğinde , biri hayatta tecrübesiz ama eğitimli bir genç , diğeri hayata karşı
Çılgın Kalabalıktan Uzak - Thomas Hardy
“İngiliz Edebiyatında önemli bir yere sahip olmasına rağmen ülkemizde çok bilinmeyen bir kitaptı ta ki .. Issız Adam filminde adının geçmesiyle ,insanlar üzerinde bir farkındalık yaratmış olan ve 2008 de en çok satanlar listesine giren Thomas Hardy ’nin Çılgın Kalabalıktan Uzak kitabı 2015 yılında beyaz perdeye de taşınmış. (Harika bir filmdi. Okuduktan sonra izlemenizi öneririm.) Thomas Hardy’ in mükemmel bir üslubu var , inanılmaz tasvirleriyle okurken her şey gözünüzde canlanıyor , fevkalade akıcı hikayesiyle harika bir klasik...”
19.yy da pastoral anlatım tarzıyla ön plana çıkan , taşrada geçen bir aşk hikayesi.. Gabriel Oak, kendi halinde dürüst bir çiftçi. Çavuş Troy, yakışıklı ve çapkın bir adam aynı zamanda iyi bir asker ve zengin saplantılı bir çiftçi olan William Boldwood. Güzeller güzeli Batsheba kendisine miras kalan çiftliği çekip çevirmek için gittiği Weatherbury köyünde bu aşk üçgeninde gelgitler yaşıyor. Siz olsanız kimi seçerdiniz? Hikayeyi okurken kendinizi Batsheba’nın yerine koymadan edemeyeceksiniz. Çok severek okuduğum bir kitaptı. Uzun süre etkisi devam edecek. Yazarın diğer kitaplarını almam için beni ikna eden şahane bir eserdi. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim
“Sessizlik kimi zaman olağanüstü bir güçle kendini, duygunun kalıptan dışarı taşmış ruhu olarak benimsettirir; böyle zamanlarda sessizlik sözden daha etkilidir. Gene böyle kimi zaman az konuşmak, çok konuşmaktan daha çok şey söylemektir.”
