Serinin ilk iki kitabını da okudum. Yazar tam tadında bırakmış. Yalın bir dille anlatılan eser, elinize aldığınız gibi bitiyor. Hani bazen çerezlik niyetine kitap okumak ister ya insan bu kitap da öyle. Çıktığı mecraya kıyasla konusu daha masum, sınırları güzel ayarlanmış.
Betül’ü de Ömer’i de ayrı sevdim. Ama en çok teyzeleri sevdim. Betül gibi bir kızı kabullenmek, çok zor ama iki teyzemizde onu kızları gibi sevdi. Sanki Betül onlar için gelincik çiçeği gibiydi. Yapraklarını dökmesinden korkarcasına yaklaşmalarını çok sevdim.
Betül’ün gelgitleri de güzel yansıtılmış. Yaptığı her şeyde bende içimden, yapma kızım bunu diye serzenişlerde bulundum. Kendimce kitabı kapatıp bazı yerlere yeni konular yazdığım da oldu:)
uzun lafın kısası yaşınız 20’nin üzerindeyse çok beklentiye girmeden, zevkine okuyun.
Genç Timaş'ın sanırım bütün kitaplarını gönül rahatlığıyla okunduğunu söylemeliyim. Çocuk kitaplarını okumanın kesinlikle yaşı yok, hangi yaşta okursanız okuyun elbet ondan çıkaracağınız bir ders oluyor. Bu kitapta benim hisseme düşen derste inandığın yolda yürümekten korkmamak, sevdiklerine ne pahasına olursa olsun güvenmek.
Bizim 5 küçük yetim, yaşları küçük ama kendileri bir hayli büyük. Zaten insanların büyüklüğünü yaşların belirlemesi çok saçma değil mi? Kitapta en sevdiğim karakter Milou'ydu. Çok yüce gönüllü bir karakter. İnançları doğrultusunda hareket etmesi, kendini feda edilebilir biri olarak görmesi, arkadaşlarına bakışı, hikayelerini anlatışı hepsi çok güzeldi. Keşke o karnavala bende katılabilseydim de o gösteriyi izleyebilseydim.
Velhasıl küçük büyük herkes gönül rahatlığıyla okuyabilir.
SahipsizlerHana Tooke · Genç Timaş · 2022376 okunma