Pembe Fili Düşünme.
Düşünmemek, fili düşünmemeyi düşünmek. Gerçekten denedim. :)
İlk başlarda zihin, kendi içinde çıkmaza giriyor. Fili düşünme, başka bir şey düşün.
Sayfalar ilerledikçe anlaşılıyormuş meğer. Fili düşünmekte düşünmemekte kendi elinde.
Ve bunu öz şefkatle o kadar güzel açıklıyor ki. O an anlıyorsun. Düşünmemeyi bırakmak değil mesele. Çözüm ise kendine nasıl söylediğinde saklı. Kendinle baş başa kaldığın anlarda kendine ne söylediğin, nasıl söylediğin önemli. Kendine yaklaşımın şefkatle mi yoksa acımasızca mı?
Sonuç olarak; pembe filin kendisini düşün, düşün. O fil pembe olsun mavi olsun önemli değil önemli olan senin o file (yani kendine, düşündüğün her ne ise) ne söylediğin…
Benim gibi zihnini kendine karşı durduramayanlar, başkasına şefkatle yaklaşırken kendine acımasız olanlar bu kitaba şans verin. Kitap bitince, ‘tamam artık fili düşünmüyorum’ dedirtmeyecek :) ama kendinize neler söylediğinizi düşünmenizi sağlayacak.
Çünkü, düşüncelerden kurtuluş yok :)