Ah Oblomov!
Oblomov, çocukluğundan beri bütün işlerin çevresindekiler tarafından yapılmasına alışmış, el bebek gül bebek büyütülmüş bir karakter. Öyle ki yemek yemek ve giyinmek iş olarak yeter diyen, çizmelerini bile kendisi giyemeyen biri kendisi. Elinden hiçbir iş gelmediğini sıklıkla dile getiren Oblomov, aslında hiçbir şey de yapmaz hep uzanır ve uyur. Bu şekilde anlatınca ne tembel, ne uyuşuk adammış diyorsunuz değil mi? Onun içinde bulunduğu durum tembellik uyuşukluk değil her şeyin farkında olmaktı, onunki Oblomovluktu. Oblomov'un bu farkındalığı tükenmişliğe sebebiyet veriyordu.
Oblomov'u okurken kâh güldüm kâh ağladım. Onu anlamak için çaba sarf ettim. Çoğu insanın hayatına ışık tutan bir tarzda yazılmış bir eser. Yazar karakterin ruh hallerini ustalıkla dile getirmiş, okuyucuya sıkılmayacağı bir tarz ile yazmış. Okurken çok keyif aldığım bir eser idi. Hepimizin içinde var bir miktar Oblomovluk !!!