Banu Mısırlı

Reklam
"Vicdanını gölgeleyen, onu kötü bir şey yapma sınırına getiren, zamanı ve mekanı yırtıp parçalayan o denetlenemez öfke nöbetlerini hatırladı.”
"Çok şey biliyordu, çok şey okumuştu, ama tüm bunları kendi için, kendi hırsı için edinmişti. Bilmek, onun için para biriktirmek gibi bir şeydi. Bildiklerinde sevgi eksikti, erdem eksikti; bildiklerini kendi için biliyordu yalnızca; bu yüzden de hiçbir yere akmayan, ulaşmayan, hiçbir şeye dönüşmeyen bir şeydi bildikleri, kendinde birikiyor ve kendini boğuyordu."

Reader Follow Recommendations

See All
"Bilmek ürkütür inşam, korkutur. Bilmek lanetlenmektir biraz da.."
"Başıboş avare çocukların sonu iyi olmazmış. O zamanlar bilseydim, başıdolu avare çocukların da sonunun iyi olmadığım söylerdim babama."
Reklam
"Her günün sabahında o günü çıkaramayacak olduğunu bilerek yaşa, Ve her gece, o gecenin sabahına çıkamayacak olduğunu bil."
"Ölümü göze almak gibi bir şey, biraz yaşamaya karar vermek.."
Mantıklı..
"O zaman bir cinayet olayı, öldürenle öldürülen, ilk karşılaştıklarında mı başlıyor? Ve kimin katil, kimin maktul olacağı son ana dek belli değil mi?"
Reklam
"Namus denen şeye olan inancın iskambil kağıdından yapılmış evler gibi tek bir dokunuşla yıkılabileceğini bilmiyor mu bunlar?"
+ "Sadece cesetlerden korkmazsın sen değil mi?" - "Cesetlerden çok daha korkutucu şeyler vardır dünyada."
cuğum doktorcuğum. Şarkıdaki gibidir. Ah hadi söyle bana, ölünce içimdeki şarkılara ne olacak benim? Onca şarkı, onca melodi, onca ritim? Diyelim ki yarın ben öldüm, şarkılar da ölür mü benimle?
Girişi böyle olan bir kitabın çıkışını bulmak zor olacak :(
Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım. Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret, doğurmaya mahkum, çocuklarını kaybetmekle mühürlü, yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım. İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım. O pencerelerden tekrar ve tekrar ve tekrar kendimi aşağı atacağım.
“Sandalye için uygunsunuz,” dedi ergoterapist. Yüzündeki gülümsemeyle sözlerine bir ‘iyi haber’ havası katmak istemişti; oysa benim kulağıma bir hüküm gibi gelmişlerdi.
223 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.