Mihail Nuayme'yi sanırım seviyorum. Çünkü Onu okuyunca gönlüm biraz titriyor, heyecanlanıyorum, kendisi ile bir ünsiyet kurma ihtiyacı hissediyorum. Bir gözlük camının arkasından bakarak anlamlandırmaya çalışmak samimi gelmiyor Nuayme'i. Sevdiğin bir şeyi kıskanırsın ve bilinmesini istersin ya tam öylesine hissediyorum.
Eğer müslümanlardan olsaydı bu kitabın adı kuvvetle muhtemel "çağdaş tağutlar" oldu. Zaten ben öyleymiş gibi okudum. Putlar, para, güç, egemenlik, kamuoyu, ırkçılık, basın ve bilim...
Üstad kulluğu seviyelere ayırıyor. Sıcak olanı, mutedil olanı, soğuk olanı ve bir anlam arayıp da bulamayan kulluk... Nuayme'nin dilinden devam edecek olursak: İnsanlar din anlamında bir anlam arayıp bulamayan kulluğun içindedir; ama modern tağutlara karşı da sıcak kullardır ve bunların en önemlisi paradır. Çünkü para gücü, egemenliği, ve kamuoyunu belli bir noktaya kadar yönetebilmektedir.
Irkçılık meselesine de gelecek olursak; tez olarak daha önce okumuş olmadığım bir argümanı savunuyor Nuayme: Sömürgecilik anlayışı günümüzde ırkçılığı ortaya çıkarmıştır. Çünkü marjinal düşünce ve gruplar bir yerden sonra karşıtlarıyla gün yüzüne çıkar. Şu anlaşılmamalıdır tabi ki; nedensellemek haklı olduğunu ortaya koymaz yaşanan şeyin. Halihazırda istihza ile Nuayme de ona put diyor.
... insanın insana karşı güçlü pazusu, geniş omzu ve demir gibi boynu ile gurur duymasını insana kayık görmem..."