Ölüm bir ağlama konusu değildi. Tepenin doruğundaki o çukur, hamile bir kadının göbek deliğini simgeliyordu. Alobar çıktığı yere geri dönmüştü. Doğmak ve ölmek kolaydı. Zor olan hayatın kendisiydi.
Ölüm bu dünyanın verdiği bir onur, öteki dünyanın sunduğu bir mirastı. Ondan kaçınmak, her iki dünyaya da ihanet etmek, her ikisini de kandırmak olurdu.