Ruhi Bey derler bir adam vardır
Ne bileyim işte böyle bir adam vardır
Cin gibidir, nerden geldiği bilinmez
Dükkanın önünde durur
Tam şurada dikilir
Git dersin gitmez
Anjel derim bak kızım Anjel
Söylerim dinlemez
Yeni evlisin kocan ne der
Hiçbir şey demez
Yeğeni vardır Anjelin
Şu karşıki dükkanda çalışır
On altı yaşlarında çocuk
Bir gün yakaladığı gibi Ruhi Beyi
Tuttuğu gibi yakasından
Gerisini sormayın daha iyi
Çünkü ben böyle şeyleri pek sevmem
Hep birden karakolluk olduk
Bu olaydan tanırım işte Ruhi Beyi
Size bir olay anlatayım çok kısa
Bir kış günüydü kar yağıyordu
Gök sapından boşalmış papatya yaprakları gibi duruyordu
Kapıda Ruhi Beyi gördüm
Gözleri kıpkırmızıyı
Gözleri karın içinde kıpkırmızıydı
Çiğnenmiş karın üstünde
İki tek kokina gibi duruyordu gözleri
Beni birine gösteriyordu eliyle
Yanında kimseler yoktu
Birine yakınıyordu benden
Yanında kimseler yoktu
Bir adım daha attı
Eli bir bıçak ucu gibi sipsivriydi, upuzundu
Ve nasıl olduysa oldu
Yitirdim bir anda gözden
Hani düş gördüm desem
O zaman sağ bileğim niye kanıyordu.
Sizinle görüşelim Ruhi Bey
Vaktim yok, vaktim yok
Ruhi Bey görüşelim
Vaktim yok görüşmeye kimseyle
Ruhi Bey!
Kendimle bile kendimle bile
( olmaz ki, kimse kimseyi sevemez. Ama hiç kimse)
Çıkarken boy aynasında kendime baktım
Oldukça yakışıklıydım
Gömleğim tertemizdi, beyaz ceketim
Tertemizdi ve ayakkabılarım
Pantolonum ütülü
Yelek cebimde ince altın bir zincir
Sarı ve ince bıyıklarım
Tam Ruhi Bey bıyığıydı
Çıkar golgota yokuşunu
İner Hira dağlarından
Bir balığın karnında Yaşar kırk şu kadar yıl
Kaynaşan kurtları yarasında
Taşır ömrü boyunca
Peygamberlerdir.
Katlanmak babında
Her iyi şair
De biraz peygamberdir.
Descartes’te felsefe, fizik ötesi ile başlar. Döneminde felsefe her zaman fizikten başlayarak oradan fizikötesine yükselir. Fizikötesi, felsefenin yüksek aşamasını oluşturmakta onun ötesinde de Teoloji bulunmaktadır.
Descartes üç tözden söz eder. Tanrı, insan ve madde. Töz var olmak için ancak kendine ihtiyaç duyan şeydir. Fakat bu anlamda töz yalnızca tanrıdır. Bunun için Tanrı’ya verilen töz anlamıyla yaratılmışlara verilen töz arasında fark vardır.
Descartes’in metafizik anlayışının ilk hedefi ruhun varlığının yani insanın varoluş sahasına çıkarılmasıdır. Tüm sistem bunun üzerine inşa edilecek ve kendi tabiriyle ruhun varlığının ispatı ona dünyayı kaldırabileceği bir Arşimet noktası olacaktır.