Ama ben yetişkin olduktan sonra ilişkimiz biçim değiştirmeye başlamıştı. Artık onunla açıkça tartışıyor, fikirlerini ve hayata karşı tutumunu eleştiriyordum. Okuduğum kitapların zihnimi geliştirdiğini, onun fiziksel üstünlüğüne karşı, benim de entelektüel bir üstünlük kurmaya başladığımı görüyordum.
“Kötümser, ‘İşler daha kötü olamaz’ diye feryat ederken, iyimser, ‘Olabilir, daha kötü de olabilir’ dermiş. Şimdi söyle bakalım. Sen iyimser misin, kötümser mi?”