Defalarca başlayıp bir türlü bitiremediğim bir kitaptı. Nihayet bitti.
Kemal Tahir’in mükemmel anlatımını, yazın ustalığını, birtakım toplumsal konulara ince ince değinmesini, bazı kesimlere inceden laf değdirmesini bulacaksanız bu kitapta. Bir de dili nasıl ustalıkla kullandığını. Kemal Tahir’e has diyalog anlatımını da unutmamak gerek tabii ki.
Ne çok severdim buraları eskiden. Acayip bir kitap okuma tutkusu, okuduklarımı unutma korkusu vardı. Bundan dolayı her hoşuma giden alıntıyı paylaşırdım da kitabı paylaş istersen diye kızarlardı bana. Ben dönüp dönüp okurdum o alıntıları. Özene bezene, araştıra irdeleye incelemeler yazardım. Güzel günlerdi...
Gerçek hayata hoş geldin. Geçmişte zamanın yok sanıp aslında ne kadar da zamanının olduğunu hayat mücadelesine başlayınca görüyorsun. Sonra benim gibi direnmeye çalışıyorsun. İş, eş vs. her şey engellese de direnmeye çalışıyorsun
Cetlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini ısrarla istedikleri bir ruh ve imanları vardı. Taş, ellerinde canlanıyor, bir ruh parçası kesiliyordu.