Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burcu TEKTAŞ

Kim bilir gittiğin memleketler esmer tenli kadınlar vardır, bilekleri ince, gülüşleri kaçamak. Cilve, naz ile bin endam... Belki solgun benizli adamların peşinde koşan cıvıl cıvıl çocuklar. Açtığın her sayfada katran karası gecelerden kalma göz yaşları, bir çöp torbasına yığılmış anlar. Odanın köşesinden sızan ışık, ceketinin sol cebinde resmim. Yalnız sanaydı bütün kederim. Ellerin ellerime değdiğinde erirdim. Şimdi buz tutuyor yüreğim. Burcu Tektaş 06.02.2020 10:50
Reklam
Burcu TEKTAŞ tekrar paylaştı.
Ömür Hanım Seni çok özledim, çok Ben gelene kadar çürüme ne olur. Yüzüm kuyular mührü Ellerim iki turna uyuduğun sonsuzlukta Odalar toprak döküyor üstüme. Ölümü de dünyada yaşıyormuş insan Gövdem kalbimin darağacı Şahgülüm… uzun sürmeyecek yalnızlığım…
Sayfa 63
Bazen bazı şeyleri yazmak istersin sözlerin yarım kalır ya da kelimelere sığmaz içindeki cümleler. Adını yazmak istersin ama adını yazmak bile içini titretmeye yeter. Bazı şeyler yazılmasa da , bazı şeyler yaşanmasa da güzeldir aslında. Bakmasını bilene.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onun bana bu kadar benzediğini, adeta bir kardeş gibi olduğunu hissedince eskiden mutlu olduğumu, hatta şimdi de mutlu olmaya devam ettiğimi anladım.
Sayfa 110 - CanKitabı okudu
İnsan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur, apaçık bir şeydir bu.
Sayfa 103 - CanKitabı okudu
Reklam
Annem hep insanın tam anlamıyla mutsuz olamayacağını söylerdi.
Sayfa 102 - CanKitabı okudu
Asıl önemli olan bir kaçma imkanı, değişmez ve şaşmaz bir gidişatın dışına atlayış, umudun bütün şanslarını taşıyan delice bir koşuştu. Tabii umut, koşup giderken bir sokağın köşesinde, daha kurşun havadayken vurulup ölmekti.
Artık bana ait olmayan bir hayatın bütün hatıraları başıma üşüşüverdi. Evet, bu hayat bana ait değildi ama en küçük ve en güçlü mutluluklarımı; sevdiğim mahalleyi, gökyüzünün akşamları aldığı her çeşit hali, Marie’nin gülüşlerini ve giysilerini o hayatta bulmuştum ben.
Sayfa 95 - CanKitabı okudu
Yaptığım herhangi bir şeyden dolayı hiçbir zaman gerçek pişmanlık duymamış olduğumu ona samimi olarak, hatta dostça açıklamaya çalışmak istedim. Ben her zaman olacak şeyin, bugünün veya yarının etkisi altında olan bir insandım.
Sayfa 92 - CanKitabı okudu
İnsanın, hapisteyken bu zaman kavramını kaybettiğini bir yerde okumuştum. Fakat bunun benim için fazlaca bir anlamı olmamıştı. Günlerin nasıl hem bu kadar uzun hem de bu kadar kısa olabileceklerini anlamamıştım. Bu günlerin yaşanması uzun sürüyordu şüphesiz, ama bunlar o kadar genişleyip yayılmışlardı ki, sonunda birbirlerinin içine taşıp yayılıyorlardı. Adlarını bile kaybediyorlardı. Benim için sadece dün ya da yarın sözcüklerinin bir anlamı vardı.
Sayfa 75 - CanKitabı okudu
Reklam
Şunu anladım ki, bir tek gün dışarıda yaşamış olan bir kimse, hiç zahmetsiz yüz sene hapiste kalabilir. Canının sıkılmaması için yeter derecede anıya sahip olmuştur artık.
Beni kuru bir ağacın gövdesine hapsetseler de başımın üstündeki gök parçasına bakmaktan başka yapacak işim olmasa da yavaş yavaş ona da alışacaktım. Halbuki iyi düşünülürse kuru bir ağacın gövdesi içinde değildim. Benden daha mutsuz olanlarda vardı. Zaten annemde böyle düşünürdü; sık sık, insanın sonunda her şeye alışacağını tekrarlardı.
Sayfa 72 - CanKitabı okudu
Bununla birlikte ona, ilginç bir yaradılışım olduğunu, fiziksel ihtiyaçlarımın çoğu zaman duygularımı etkilediğini anlattım.
Sayfa 63 - CanKitabı okudu
112 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yabancı
YabancıAlbert Camus
8.1/10 · 111,8bin okunma
Burcu TEKTAŞ tekrar paylaştı.
İnsan
"İnsan kendini pek salıvermemeli."
892 öğeden 871 ile 885 arasındakiler gösteriliyor.