İnsanın, hapisteyken bu zaman kavramını kaybettiğini bir yerde okumuştum. Fakat bunun benim için fazlaca bir anlamı olmamıştı. Günlerin nasıl hem bu kadar uzun hem de bu kadar kısa olabileceklerini anlamamıştım. Bu günlerin yaşanması uzun sürüyordu şüphesiz, ama bunlar o kadar genişleyip yayılmışlardı ki, sonunda birbirlerinin içine taşıp yayılıyorlardı. Adlarını bile kaybediyorlardı. Benim için sadece dün ya da yarın sözcüklerinin bir anlamı vardı.