Sevgilim sabahın erkenini seviyor,
ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları seviyor, korkuyor bundan
ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.
O kendi boşluğunda oyalanan günlerde
canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor,
ben göğe bakıyorum geceden,
kendi çukurunu
Kut, onsuz edemeyeceğini duyduğundur —
şimdi, seni 'meşgul' eden ne kadar çok şey olsa da, asıl,temel yönelimini belirleyen : onsuz edemeyeceğini bildiğin -
Kut, ancak onunla varolabildiğindir.
Kut, ancak varolabildiğindir.
Kut, varolabildiğindir.
...
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n'olur takvim sorma bana
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
...
Saçlarına pütür pütür yapışmış,
Gözlerinin rengi ile sıvanmış
Bir avuç kuru çiçek topladım.
Kırılıp dökülmesinler diye
Sevgiyle, özenle tek tek topladım.
Yürek fideledim zamana ve mekâna,
Hasat vakti geldi yürek topladım.
Belli ki bu yıl da vuslat gecikecek
Aşıdır, serumdur, besindir her umut,
Ey sevgili umudunu diri tut.
Bedenim hür değil, mühlet ver bana,
Er veya geç çıkıp geleceğim sana;
- Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bütün bunlardan sonra sana çok uzak olduğumu sanacaksın. Sana bir tek şey söyleyebilirim, bana da çok olasılıksız gelse de, sana çok yakınım.
Seninle birlikte yaşadığım aşk çok güzel, salt çok şey söylemekten korktuğum için bu aşkın en güzel aşk olduğunu söylemiyorum.
Paul, senin o zavallı, güzel başını tutup sarsmak istiyorum, bu sözlerle çok fazla şey söylediğimi, benim için çok fazla sayılacak şey söylediğimi anlamanı istiyorum, çünkü sözcük bulmanın bana ne kadar zor geldiğini biliyor olmalısın. Her şeyi satırlarımın arasından okuyabilmeni diliyorum.
Selam Oza, evde, geceleyin
Ya da uzakta bir yerde, neresi olursa olsun,
havlarken köpekler,yalarken kendi göz yaşlarını
Senin soluğundur duyduğum ses.
Selam Oza!
Nasıl bilebilirdim, sinik ve gülünç
Bir kişi gibi, ürkerek giren bir göle,