Hayatın içine çekemediği, hayatı içine çeken o nadir insanlardan olmak istiyorum. Kafası dağılmayan, dalıp gitmeyen. Önündeki o büyülü berraklığa onu çizecek, avucunu
daldırıp içecek kadar yakın. Yakından da yakın.
Hani şu meşhur “bir dahaki sefer” yok yani. Sefer bu sefer. Nereye gidiyorsan, ne görüyorsan, yanında kim varsa,
ne oluyorsa, tek sefer.