Kışın karlarla beyaz kefeni giymek üzere veda edip baharda tekrar diriltilen bu ağaçlar, bitkiler bir dilden bağırıyor ve 'Ey insanlar! Yok olmak üzere dünyaya geldiğiniz zannına kapılmayın! Dirilişi uzak görmeyin! Her sene bizleri öldürüp dirilten Zat, sizi de diriltmemek üzere öldürmez! Yaptığınız hayırlar mükâfatsız boşa gitmez! Sakın şer işlemeyin, zira hesap vermemek üzere toprağa girmeyeceksiniz, hesap var!' diyor.
İşte şu insan bu dünya sarayında misafir olduğunu ve ona kurulan sofraların tesadüfün eseri olamayacağını, misafirlerin zevkini bilen biri tarafından hazırlandığını anlamaz mı?
Hem güneş gibi parlak ve gündüz gibi aydın bir tarzda inandım ki: Şu memleketin tek bir Mâlik-i Zülkemali, şu âlemin tek bir Sahib-i Zülcelali, şu sarayın tek bir Sâni'-i Zülcemali bulunduğunu kabul ettim.