Deniz

"Demem o ki 'biraz daha'sı olan hiç birşeye inanma sakın."
Reklam
"Edip'in üzerindeki kıyafetler olması gerekenden fazla bir şekilde geleceğe yönelikti. Seneye giyebileceği bir mont almak istemişken, rahmetli dayısının montunu vermişler gibi. Edip'in ailesi 'Ya şu çocuğa bir ömürlük montunu alalım da kafasında soru işareti kalmasın, kendini rahat hissetsin' diye düşünmüş olabilir."
"Misal, her biriniz sırayla yanıma gelip beni ikişer yıl hapis cezasına köstürseniz. Yakama çeyrek altın taksanız. En son hakim beni dansa kaldırsa. Hapishaneneler çok güzel yerlere dönüşebilir aslında."
Sayfa 168Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...Elimdeki çay bardağını tezgaha koydum. Ocaktan çaydanlığı aldım ve doldurdum. Ne kadar çay kaldığını merak edip kapağını açtım ve bir külotlu çorapla karşılaştım. Bildiğin yaşlı teyze çorabına doldurmuşlar çayı ve öyle demlemişler. İçim kalkti, döktüm bardağı ve salona geri döndüm. (Bu uygulamayla ilgili konuşmak istemiyorum ama bence bu hayatı kolaylaştırmanın en çirkin yoludur...) Elim boş dönünce 'Sen çay içmeyecek miydin?' diye sordu Seyit abi. Ben de 'Canım istemedi'ya da 'uykumu kaçırıyor' falan diyecegim yerde "Abi çayı çorapla demlemişsiniz, içim kalktı" dedim. Seyit abinin kaşlar kalktı "Sevim çayı çorapla mı demledin?" diye sordu. Sevim abla "Ay yine başlama Seyit, bi de süzgeçle mi uğraşalım?" dedi. Meğer bu onların arasında tartışma konusuymuş."
"Adil olabilmenin tek kuralı olayla ilginizin olmamasıdır. Fakat ey Allah'ım! Asıl adaletsizlik bu değil mi? Konu kendileri olduğunda tüm yanlışlarını güzel sebepler bularak zımparalayan ve yumuşatan bu insanlar kendilerini deliler gibi mütemadiyen kandırırken kimin vicdanına sığınacağız? Ama yine de anlıyorum. Herkes kendine karşı adil olabilseydi toplum olarak yaşamak mümkün olmazdı. Çok da lazım değil böylesi. Ama yine de anlıyorum."
Reklam
Reklam
101 öğeden 76 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.